Övül-Mustafa Avkıran sanatsal üretimlerini 2020 yılı ile birlikte MoMoAcT adı altında sürdürüyor. Bu isimle ortaya çıkardıkları ve bir açıdan retrospektif denilebilecek ilk oyunları Dumrul ile Azrail 20 yıl sonra yeniden sahnede…
Murathan Munganın hikayesinden, Mustafa Avkıranın oyunlaştırdığı Dumrul ile Azrail, kaynağını Dede Korkutun Deli Dumrul hikayesinden alır. Mitler, söylenceler, masallar, hikayeler dinleyenlerine farklı kapılar açan, onları yaşam yollarındaki türlü mücadeleler, türlü karşılaşmalarla yüzleştiren, bu yüzden de tükenmeyen kaynaklardır. Zamanlarının ötesinde işlev görürler. Anlatmanın yegane öğelerinden biri olan yeniden söyleme ise, bu kaynaklardaki bilgileri geçmişten bugüne taşır. Eski ve yeni hikaye anlatıcılarını bir araya getiren ve 20 yıl sonra şimdi yeniden “söylenen” Dumrul ile Azrail bu bağlantıya yeni bir boyut katar.
Dumrul ile Azrail yeni sanatçı kadrosu ve yeni sahneleme anlayışıyla bellek, anlatı, yaşam, ölüm, aşk tanımlarının izini sürüyor. Hayat üzerine konuşmak istiyor. Bugün insanoğlunun dünyada olma arzusunu, ironik bir biçimde dünyayı yok edercesine gösterdiği, ölüm karşısında da yaşam karşısında da takındığı, yırtıcı ve hoyrat tavrı düşünüldüğünde, oyunun güncelliği fark edilecektir.
Murathan Mungan Deli Dumrul hikayesinin çerçevesini tutarak, sıra dışı değişimler ve dönüşümler saklı yeni bir hikaye ortaya çıkartmıştır. En çarpıcı değişim ise insanlaşmanın, dünyanın ve aşkın cazibesine kapılarak, hikayede bir çatlak açan Azrail’in yolculuğudur. Ve nasıl ki Dumrul ile Azrail hikayesi hikayecisini içine alarak yeniden yazıldığında başkalaştıysa, Övül-Mustafa Avkıran da sahnede hem oynayanlarına hem izleyenlerine benzer bir alan açar. Sesin, sözün, ışığın, hareketin ve bedenin dramaturjisi çok bilindik bir hikayeyi ilk defa duyuyormuşçasına kurar. Hem söyleyenleri, hem dinleyenleri için… Oyuncular kendilerinin biçimlendirdikleri ve sonsuz gibi duyulan bir müzikal manzara içinde, anlatarak yol alırlar. Aynı manzarayı hem oluşturur, hem de bu manzarada var olurlar. Yaşamda ve ölümde olduğu gibi…
“Kendi kendine büyüyen hikâyeler, sonunda kimseyi dışarıda bırakmazlar. Yalnızca kahramanlarını değil, ikinci, üçüncü kişilerini, kimi zaman tanıklarını, hatta dinleyenlerini de içlerine alacak kadar genişleyebilirler. Hangi hikâyenin kıyısında, kendi hikâyeniz başlar, bunu kim bilebilir ki?”
Yazan : Murathan Mungan
Oyunlaştıran : Mustafa Avkıran
Yöneten : Övül Avkıran – Mustafa Avkıran
Kostüm Tasarımı : Hatice Gökçe
Işık Tasarımı : Yüksel Aymaz
Dramaturg : Evren Erbatur
Grafik Tasarım : Vahit Tuna
Fotoğraf : Fethi İzan
Proje Asistanı : Şaziye Özlem Turan
Oyuncular : Ahmet Rıfat Şungar, Bidar, Mustafa Avkıran, Orhan Topçuoğlu, Övül Avkıran, Selçuk Artut (ses performansı)
Ortak Yapım : İKSV – İstanbul Tiyatro Festivali
Süre : 90 dk. – (Ara yoktur)
OYUN PROGRAMI
- İleri bir tarihte sahnelenecek
