Fehmi Öztürk’ün yönetmenliğini yaptığı ilk kısa film olan “Free Fun”, 5 ve 6 Mart tarihlerinde 21. D.C. Independent Film Festivali’nde gösterilecek.

 

Yönetmenliğini Fehmi Öztürk’ün yaptığı, başrollerinde Mustafa Kınalı, Tuvana Türkay, Serdal Ay, Hazal Benli, Gülbin Dolmaç, John Rey’in yer aldığı “Free Fun”, Washington’un en eski bağımsız film festivali olan 21. D.C. Independent Film Festivali’nde gösterilecek.

Filminde aile içi ikiyüzlülüğü işleyen yönetmen Fehmi Öztürk, anlattığı hikâyede toplumsal ve ahlaksal baskılarla toplum içinde oluşturulan karakterlerin ve teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, sanal dünyada kurulan “özgür” karakterler arasında gidip gelinen bir teknoloji çağında bulunduğumuza dikkat çekiyor. “Baskılardan kurtulmak için kaçtığımız sanal dünyada kendimizi gerçekleştirmeye çalışırken, aynı zamanda toplum ve aile içinde normlara uyuyoruz. Gerçek yaşamın toplumsal bir oyun olduğu; oyunun ise insanların gerçeği olduğu günümüzde, ‘Free Fun’ toplumun ve insanın iki yüzlülüğünü sorgular ve gerçeğin peşine düşer” diyen Öztürk, “Oyun insanının gerçeği midir, yoksa gerçek insanın oyunu mudur?” sorusuna filminde cevap arıyor.

4-8 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek festivalde 5 ve 6 Mart tarihlerinde gösterimi yapılacak filmde rol alan Mustafa Kınalı da festivalde olacak. Festivalde kazanan filmler 8 Mart tarihinde gerçekleştirilecek ödül töreninde belli olacak.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikUlusal Basque Orkestrası, Alena Baeva ile CRR’de…
Sonraki İçerikGoran Bregoviç Efsanesi Mersin’de.
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan