Heyecanla beklenen Çanakkale filmi Mendilim Kekik Kokuyor’un gala gösterimi İstMarina AVM’de yapıldı.

 Heyecanla beklenen Mendilim Kekik Kokuyor filminin galasına ev sahipliği yaptı. Film ekibinin yanı sıra sanat ve magazin dünyasından çok sayıda davetlinin katıldığı gecede, samimi anlar yaşandı.

Yönetmenliğini Hüseyin Özden ve Hakan Kurşun’un yaptığı, başrollerini Mehmet Çevik, Wilma Elles, Çetin Büyükakın ve Başar Alemdar’ın paylaştığı Çanakkale konulu filmin galası, basın mensuplarının katılımına açık olarak gerçekleşti. Duygusal anlara sahne olan geceye sanat, magazin ve cemiyet dünyasının tanınan isimleri katıldı. Gösterim öncesi basın mensuplarına açıklamada bulunan oyuncular, büyük emekler verilen filme katkı sunan herkese teşekkür ederek, soruları yanıtladı.

“Çanakkale ruhunu canlandırmak benim için çok önemli”

Çanakkale Savaşı’nı anlatan Mendilim Kekik Kokuyor filminin sevilen başrol oyuncularından Wilma Elles, “Muhteşem bir ekiple, duygu dolu bir projede bir araya geldik. Çanakkale ruhunun canlandırılması benim için çok anlamlıydı. Herkese emeklerinden dolayı teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.

“Çanakkale, vatan aşkının bir sembolü ve bağımsızlığın gerçek anlamıdır.”

105 yıl önce Türkiye’nin kaderini değiştiren Çanakkale Zaferi’ni konu alan filmin galasına yönelik konuşan DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, “Kararlılığın, inanmanın ama en önemlisi adanmışlığın simgesi olan Çanakkale, aynı zamanda hayatımızdaki en büyük aşkın; vatan aşkının bir sembolü ve bağımsızlığın gerçek anlamıdır. Geçmişiyle gurur duyan, aydınlık bir geleceğe yürürken en büyük gücünü de köklü tarihinden alan milletin evladı olarak; Çanakkale ruhunu yeniden bizlere yaşatan böyle bir organizasyona ev sahipliği yapıyor olmaktan büyük gurur duyuyorum.” dedi.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikEmre Şahin: Bizi biz yapan hikayeleri evrensel kodlarla anlatmalıyız
Sonraki İçerikİstanbul Modern’de Kadınlara Özel Bir Gün
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan