İstanbul Modern, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kapılarını tüm kadınlar için açıyor

İstanbul Modern, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde tüm kadınlara sanat dolu bir gün hediye ediyor. Tüm kadın ziyaretçilere müze girişi, atölye çalışması, rehberli tur ve film gösterimi ücretsiz olurken İstanbul Modern Mağaza’da alışveriş yapan tüm kadınlara poster hediye ediliyor

İstanbul Modern’de kadın sanatseverlere özel hazırlanan atölye çalışmasında katılımcılar, cansız mankenler üzerinde kumaş ve karton gibi çeşitli malzemeler kullanarak hayali bir figürün yaşam öyküsünü oluşturuyor. Atölye çalışması sanat üretiminde kişisel ifadenin önemini keşfetmeye, duygu ve düşünceleri görsel olarak ifade etmeye odaklanıyor.

Rehberli tur ise “Misafirler: Sanatçılar ve Zanaatkârlar” ile “Lütfi Özkök: Portreler” sergilerindeki modern ve çağdaş sanatın kadın temsilcilerinin çalışmalarına odaklanıyor.

İstanbul Modern Sinema’da Benim 20. Yüzyılım

Yönetmenliğini Ildikó Enyedi’nin yaptığı “Benim 20. Yüzyılım” adlı filmin gösterimi de kadın izleyicilere ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. 1989’da Cannes’da Altın Kamera ödülüne layık görülen, mucitlerin şekillendirdiği bir dünyada kadınların yerini sorguladığı, rüyayı andıran bir üslupla anlattığı bu ilk uzun metrajlı filmde Dorota Segda, Oleg Yankovskiy, Paulus Manker rol alıyor. Katıldığı festivallerden ödüllerle dönen, sıcak ve dokunaklı bir kadın hikâyesi olan filmde Esther Gorintin, Nino Khomasuridze, Dinara Drukarova rol alıyor.

İstanbul Modern’de Kadınlar Günü Programı

13.00Film Gösterimi: Benim 20. Yüzyılım (Yönetmen: Ildikó Enyedi)

16.00-17.00 Rehberli Tur: “Misafirler: Sanatçılar ve Zanaatkârlar” ve “Lütfi Özkök: Portreler”

17.00 Kadınlar Günü Atölye Çalışması

Atölye çalışması 20 kişiliktir.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikMendilim Kekik Kokuyor Filminin Galası Gerçekleşti
Sonraki İçerikZorlu PSM ’de Bu Hafta 09 – 15 Mart
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan