İki büyük yazar, iki hikaye, iki kadın, iki varoluş mücadelesi ve büyük bir soru işareti!

emaver Kumpanya  “Cardenio”yu Shakespeare’nin diğer tüm oyunlarının replikleriyle yeniden kurguladı!  Haliç’in Öte Yanındaki Tiyatro kendine özgü yaklaşımıyla renki ve ahenkli bir rüya yarattı… 

 

 

William Shakespeare’in John Fletcher ile yazdığı söylenen ve “kayıp oyun” olarak bilinen, yazıldığı dönemden asırlar sonra ortaya çıkan “Cardenio” metni içinde büyük bir tarihsel gizemi barındırıyor.

Cervantes’in “Don Kişot” eserinin içinde yer alan “Cardenio” karakterinden esinlenerek, William Shakespeare’in John Fletcher ile yazdığı ve kaynaklara göre 1613’te Kral I. James’in sarayında oynanmış “Cardenio” metni, tiyatroda çıkan yangında kül olduğu sanılırken iki asır sonra British Museum kütüphanesinde ortaya çıkıyor. Kaynakların net olmaması aslında bu oyunun Shakespeare tarafından yazılmadığına kadar birçok tartışmayı da beraberinde getiriyor.

Düşünün öyle bir oyun ki belki de Shakespeare yazmamış!
Düşünün öyle bir oyun ki yazılmış tüm Shakespeare karakterlerini içine almış!

Ne şaşkınlığınıza ne de kahkahalarınıza hakim olamayacaksınız!

 

Yazan: William Shakespeare & John Fletcher
Çeviren: Özdemir Nutku
Yöneten: Volkan M. Sarıöz
Uyarlama* ve Dramaturji: Bilgesu Kasapoğlu
Işık Tasarım: Mustafa Karakoyun
Kostüm tasarımı: Deniz Çağrı Bilgili
Dekor Tasarımı: Deniz Çağrı Bilgili, Murat Şimşek
Müzik: Okan Kaya
Eskrim Hareket Düzeni: Deniz Özmen
Ses Konduvit: Sibel Altan
Yönetmen Yardımcısı: Reyhan Özdilek

Oynayanlar:
Berkay Şekerci, Caner Coşkun, Ergün Metin, Evren Canbulat, Ezgi Ulusoy, Metin Alpargun, Mehmet Konu, Muhammed Türkoğlu, Nur Güven, Onur Yalçınkaya, Onur Şenol, Rukiye Yenigül, Sercan Gedik, Uğur Senkeri

PAYLAŞIM
Önceki İçerikÖdüllü Piyanist Anna Tsybuleya CRR’de Piyano Resitali Verecek
Sonraki İçerikİstanbul’la İlgili Yeni Araştırmaları Kaynağından Dinleyin!
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan