OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Talas Belediyesi ev sahipliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü destekleriyle, Anadolu Sinemacılar Derneği tarafından ve Kadir Turna direktörlüğünde gerçekleşen Kayseri Film Festivali heyecanı, sergiler, söyleşiler, paneller ve film gösterimleri ile ikinci gününde devam etti.

Festivalin ikinci gün maratonunda Talas Osmanlı Sokağı Tol Kilise’de gerçekleştirilen Yeşilçam Sergisi ve söyleşiler ile film gösterimlerine alternatif etkinlikler gerçekleştirildi. Festivalin Kayseri Park Sinema Salonları’nda gerçekleştirilen bölümünde Ulusal Uzun Metraj Yarışma Filmleri ve Yarışma Dışı Gösterim Filmleri ile sinemaseverler yılın öne çıkan filmlerini izleme imkânı buldu.

ERÜ Süleyman Çetinsaya İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen Ulusal Kısa Metraj Yarışma Filmleri gösterimlerinin yanı sıra “Bağımsız Yapımlar İçin Ortak Yapım Süreci” ve “Anadolu Belge Ekolü” isimli iki panel gerçekleştirilerek sinema ve filmlere dair merak edilenler konuşuldu.

Festivalin anlamlı etkinliklerinden biri olan ve sinemaseverler ile Talas Osmanlı Sokağı Tol Kilise’de buluşan “Yeşilçam Sergisi” Türk Sineması’nın büyük değerlerini sergideki fotoğraflar aracılığı ile sinemaseverlerle buluşturmaya başladı. Festivalin gösterim ekibinde yer alan Eylem Soyuslu’nun sergi hakkındaki düşünceleri de festival açısından serginin önemini bir kez daha vurguladı. Festivalin bu yıl daha geniş bir kitleye ulaştığına dikkat çeken ve festivale olan ilgiden oldukça memnun olduklarını söyleyen Soyuslu, sinemaseverlerin “Yeşilçam Sergisi”nde Yeşilçam’ın kült olmuş birçok ismini görebileceğini ve sergi sayesinde böylesine önemli fotoğrafları sinemaseverler ile paylaşmaktan dolayı son derece mutlu ve gururlu olduklarını ifade etti. Soyuslu sergiye dair görüşlerini “İnsanların defalarca veya yıllar önce izledikleri filmlere ait sahneleri bir kare ile tekrar hatırlamalarını sağlıyoruz bu sergi ile birlikte. Bunun yanı sıra serginin tarihi bir mekânda olması ayrıca önemli çünkü buranın özel bir tarihi dokusu var ve içeri girdiğiniz zaman farklı şeyler hissediyorsunuz. Farklı bir dünyaya girdiğiniz bu mekanda gördüğünüz fotoğraflarla birlikte çok daha farklı şeyler hissediyorsunuz” sözleriyle devam ettirdi.

Festivalin ikinci gününde ayrıca ERÜ Süleyman Çetinsaya İletişim Fakültesi Konferans Salonu’nda TRT Ortak ve Dış Yapımlar Müdürü Faruk Güven ve yapımcı Halil Kardaş’ın katılımlarıyla Belkıs Bayrak moderatörlüğünde “Bağımsız Yapımlar İçin Ortak Yapım Süreci” konulu bir panel gerçekleştirildi. Üniversite öğrencilerinin katılımının ağırlıklı olduğu panel boyunca Faruk Güven ve Halil Kardaş öğrencilere bir kısa veya uzun metraj filmin senaryoyu yazma aşamasından başlayarak gerekli fonlardan destek alması ve sonrasındaki yolculuğuna dair temel ama önemli bilgileri paylaştılar. Faruk Güven söz aldığı süre boyunca TRT Ortak Yapım olarak herhangi bir sinema filmine nasıl ortak yapımcı olduklarına, filme verdikleri destek oranına, TRT’nin bu seneye kadar ve bu yıldan itibaren yapmış olduğu değerlendirme kriterlerine dair bilgiler paylaştı. Sistemin daha profesyonel bir seçim sürecine dahil olması için kurdukları “TRT 12 Punto”ya dair bilgiler de veren Güven, filmlerin değerlendirilme ve diğer tüm süreçlerindeki hassas sürece dair aşamaları anlattı. Söz aldığı süre boyunca Halil Kardaş da kısa metraj film projelerini hayata geçirmek isteyenler için çeşitli platformlar aracılığıyla şanslarını denemelerini ve bu yolda atılması gereken ilk adımı korkusuzca atmalarını tavsiye etti. Kardaş, sözlerine “Projeleriniz platformlar tarafından seçildiği zaman projenizi devam ettirme açısından daha da istekli oluyorsunuz. Ortak Yapım Platformu’na seçildiğiniz takdirde orada sizi birçok kişi ile tanıştırıyorlar ve onlara projenizi sunma imkânı buluyorsunuz. Bu sürecin ardından herhangi bir yapımcı filminizi beğendiği takdirde filminizin bir kısım bütçesini bu yolla karşılamış oluyorsunuz. Bu ortak yapımcılar projenize maddi destek olarak katkı vermese dahi ekip, ekipman, sanat yönetmeni, post prodüksiyon, ses tasarım ve miksajı gibi birçok alanda destek olabiliyor” şeklinde devam etti. Panel, Faruk Güven ve Halil Kardaş’ın öğrencilere yönelik tavsiyeleri ile sona erdi.

Festivalin Kayseri Park Sinema Salonları’nda gerçekleştirilen Ulusal Uzun Metraj Yarışma Filmleri ayağında ise gün içinde yarışma filmlerinin gösterimleri yapıldı ve film ekipleri de filmlerle ilgili sinemaseverlerden gelen soruları yanıtladı. Uygulayıcı yapımcı Mustafa Karadeniz, yönetmen Eylem Kaftan ve oyuncu Burcu Salihoğlu’nun katıldığı “Kovan” filminin gösterimi de sinemaseverler tarafından takip edilen filmlerden biriydi. Film sonrası söyleşide filme dair soruları cevaplayan filmin yönetmeni Eylem Kaftan filmin çıkış noktasının belgeselcilik yaptığı yıllara dayandığını ve bu belgesel sayesinde tanıdığı Karadenizli bir genç kadının yaşanmış gerçek bir hikayesinden oldukça etkilenerek filmini oluşturduğunu belirtti. Filmin uygulayıcı yapımcısı Mustafa Karadeniz de filmin yapım sürecinde yaşadıkları zorluklara dair izlenimlerini paylaştı. Ambulansın dahi iki saatte gelebildiği zorlu coğrafi koşullarda filmi çektiklerine ve çekim süreçlerinde de zaman zaman arılarla karşı karşıya kaldıkları zorlu sürece dair izlenimlerini dile getirdi. Filmin oyuncularından Burcu Salihoğlu da “Bu film özelinde bizim en büyük şanslarımızdan bir tanesi doğru bir ekiple bir arada olmamızdı. Filmi çektiğimiz 33 gün boyunca sadece filmin iyi olmasına hizmet ettik ve orada yaşayanlar da bizlere çok destek olup ellerinden gelen yardımları esirgemediler” dedi.

Sergi, söyleşi, panel ve film gösterimleri ile sinemayla dolu geçen ikinci gününü geride bırakan 7. Kayseri Film Festivali’nde üçüncü gün heyecanı da dolu dolu yaşanacak.

www.kayserifilmfestivali.org

info@kayserifilmfestivali.org

facebook.com/KayseriFilmFestivali

twitter.com/kayserifilmfestivali

instagram.com/kayserifilmfestivali

PAYLAŞIM
Önceki İçerik7. KAYSERİ FİLM FESTİVALİ YÖNETİMİ’NDEN AÇIKLAMA
Sonraki İçerik25. GEZİCİ FESTİVAL BAŞLADI!
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan