Amerikalı astronot Neil Armstrong’un Ay’a ilk adımı atmasının 50’nci yıldönümünde Kundura Sinema “Ay’a Yolculuk” temalı bir film seçkisi ile sinemaseverlerle buluşuyor.

Kundura Sinema Kasım ayında “Ay’a Yolculuk” teması altında bir araya getirdiği, uzayın bilinmezliği içinden yeryüzüne bakma isteği uyandıran bir film seçkisiyle seyircileri ağırlıyor. Uzayla evren, kurmaca ile gerçek arası gidip gelen bu filmler keşfetme arzusunun sınırlarını sorgulayarak seyirciyi büyülü bir yolculuğa çıkarıyor

Ticket To The Moon

 

Ticket To The Moon belgeseli politik ve ekonomik gerginliklerin günlük hayatta sık sık yaşandığı Soğuk Savaş yıllarında geçiyor. Bu huzursuzluktan insanları kaçıracak tek umut kapısını ise Pan Am Hava Yolları sunuyor. Ay’a yapılacak ilk ticari uçuş için bekleme listesi hazırlayan Pan Am Hava Yolları, başvuran yüz bin kişiden oluşan Pan Am’in İlk Uzay Uçuşları Kulübü’nü kuruyor. Yönetmen Veronika Janatkova’nın belgeselinde bu kulübün üyelerinin umut dolu hikayesi izleyiciler ile buluşuyor.

NASA’nın içine kurduğu set ile yerçekimsiz bir ortam yaratan Akademi Ödüllü ünlü yönetmen Ron Howard’ın Apollo 13 filmi Ay’a gitme görevi ile yola çıkan talihsiz Apollo 13’ün gerçek hikayesini izleyiciler ile buluşturuyor. Başrollerinde Tom Hanks, Kevin Bacon ve Bill Paxton’ın yer aldığı Apollo 13 yanlış uçuşa atanan astronotların hüzünlü hikayesini anlatıyor.

Houston, We Have A Problem! belgeseli, uzay yarışının kıyasıya yaşandığı Soğuk Savaş döneminde gerçekle şehir efsanesi arasında gidip gelen, Amerika Birleşik Devletleri ile Yugoslavya arasında yaşandığı iddia edilen bir “uzay programı alışverişini” konu ediyor. Prömiyerini 2016’da Tribeca Film Festivali’nde yapmasının ardından olumlu, olumsuz birçok yorum alan, Slovenyalı yönetmen Ziga Virc imzalı filmde eski Amerikan başkanı John F. Kennedy’nin de gerçek görüntüleri yer alıyor.

 

Avusturyalı yönetmen Fritz Lang’ın eşi Thea von Harbou’nun “The Rocket To The Moon” isimli kitabından beyazperdeye uyarlanan Woman In The Moon sessiz filmi uzayda altın arayan bir grup insanı konu ediyor. Sinema tarihin en iddialı yönetmenlerinden Lang’ın bu sessiz filmi aynı zamanda bilim kurgu sinemasının ilk örneklerinden biri olarak da kabul ediliyor. Woman In The Moon, sessiz filmi sürpriz isimlerden oluşacak canlı müzik grubu eşliğinde gösterilecek.

 

Voyage to the End of the Universe Ikarie XB1 filmi, bilim insanlarından oluşan mürettebat ekibiyle bir uzay mekiğinin dünya dışı yaşam formlarını araştırmak üzere Alfa Centauri gezegenine yolculuğunu anlatıyor. Güneş sisteminde mürettebatın yaşadığı tehlikeli maceraları anlatan film aynı zamanda uzay mekiğinde yaşayan bireylerin günlük kaygıları ve zevklerine de değiniyor. Yönetmen Jindrich Polák tarafından çekilen film Soğuk Savaş döneminin Batı- Doğu ikiliğinin popüler politik eğiliminden uzaklaşıyor ve geleceğe dair daha iyi bir dünyanın resmini çiziyor.

 

Hollywood Klasikleri Özel Gösterimi: Cat On A Hot Tin Roof/ Kızgın Damdaki Kedi

 

Özel ikramlar eşliğinde film izleme keyfi sunan, Hollywood Klasikleri Özel Gösterimi’nin Kasım ayındaki konuğu Tennessee Williams’ın en az kendisi kadar efsane olmuş Pulitzer ödüllü oyunundan beyazperdeye uyarlanan 1958 yapımı Cat On A Hot Tin Roof/Kızgın Damdaki Kedi. Eşsiz güzelliği ve etkili performansıyla hafızalarımıza kazınan Elizabeth Taylor’un başrolünü üstlendiği, Richard Brooks’un yönetmenliğini yaptığı film, alkolik eski futbolcu olan Brick’in karısı Maggie’yi başından salışı ve kanserden ölmek üzere olan babası Big Daddy ile buluşmasını konu alıyor. Kundura Sinema, bu filmin özel gösterimini Ekim ayında kaçıranları ve klasik film takipçilerini 29 Kasım Cuma akşamı Beykoz Kundura’ya bekliyor.

Twitter/Instagram – @kundurasinema

 

Daha fazla bilgi için //beykozkundura.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Kasım 2019 Gösterim Programı

 

16 Kasım Cumartesi

 

16.00 | Ticket To The Moon – 2019, Veronika Janatková

 

17 Kasım Pazar

 

19.30 | Apollo 13 – 1995, Ron Howard

 

23 Kasım Cumartesi

 

16.00 | Houston, We Have a Problem! – 2016, Žiga Virc

 

19.30 | Apollo 13 – 1995, Ron Howard

 

24 Kasım Pazar

 

16.00 | Woman in the Moon, 1929 – Fritz Lang (Canlı müzik eşliğinde sessiz film)

 

29 Kasım Cuma “Hollywood Klasikleri” Özel Gösterim

 

21.00 | Cat On A Hot Tin Roof – 1958, Richard Brooks

 

30 Kasım Cumartesi

 

16.00 | Ticket To The Moon – 2019, Veronika Janatková

 

19.30 | Voyage to the End of the Universe Ikarie XB 1, 1963 – Jindrich Polák

 

 

 

Bilet ve ulaşım bilgisi için: Twitter/Instagram – @kundurasinema| //beykozkundura.com/ Yeni sezonda öğrencilere özel indirimli bilet fiyatı 15 TL

 

Beykoz Kundura

 

1800’lerin başında bir deri fabrikası olarak kurulan ve 1933’te ayakkabı fabrikasına dönüştürülen Türkiye’nin endüstriyel ve kültürel mirası Beykoz Kundura hem Osmanlı Devleti’nin hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin 200 yılı aşkın kesintisiz sanayileşme planının en önemli aktörlerinden biri oldu. Beykoz Kundura’da sinema kültürü ise hem çalışanlarının hem de Beykoz halkının katılımıyla gerçekleşen film gösterimleri sayesinde fabrika döneminde gündelik hayatın önemli bir parçasını oluşturuyordu. 2018 yılının kasım ayında fabrikanın kalbini oluşturan Kazan Dairesi’nde kapılarını açan Kundura Sinema, sinemaya dönüştürülen endüstriyel kültürel sitenin ilk örneğini de oluşturdu.

 

Twitter/Instagram – @kundurasinema

 

Daha fazla bilgi için //beykozkundura.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Uzun yıllardır Yıldırım Holding bünyesinde film ve dizi platosu olarak hizmet veren Beykoz Kundura, Kazan Dairesi’nin restorasyonu kapsamında Kundura Sinema’ya ek olarak açılan Kundura Sahne ve mekanın kültürel mirasına sahip çıkma amacıyla Kundura Hafıza başlığı altında yürüttüğü “Sözlü Tarih Projesi” ile birlikte, filmlerin ve hikayelerin sadece üretildiği değil; aynı zamanda izleyicisiyle buluştuğu, İstanbul’un nitelikli kültür ve sanat alanlarından birine dönüşmeyi hedefliyor.

 

Buse Yıldırım, Kültür-Sanat Direktörü

 

Buse, İstanbul’da yaşayan genç bir kültür girişimcisi ve sinema sanatçısı. Yaratıcı sektöre ve farklı kültürlere duyduğu ilgiyle, ilk olarak Brighton’da sanat ve tasarım alanında ön lisans eğitimi aldı. Güncel sanatı keşfettikçe kurama yöneldi ve Goldsmiths Londra Üniversitesi’nin Görsel Kültür bölümünde, Kuramsal Sanat Tarihi alanında lisans eğitimini tamamlayarak çeşitli sergileme projelerinde çalıştı. Film ve video üzerine yoğunlaşma isteği onu Paris’e götürdü; Paris ESEC Sinema Okulu’nda belgesel yönetmenliği alanında ikinci lisans eğitimi tamamladı.

 

2012 senesinden itibaren birebir hayallerini kurduğu Beykoz Kundura’nın kültür sanat kimliğini kurguluyor. Beykoz Kundura’nın sözlü tarih ve arşiv projesi “Kundura Hafıza” girişimini hayata geçiren Buse, Kundura Sahne ve Sinema’nın kültür sanat yöneticiliğini yapıyor. Yine bu dönemlerde kurduğu “Lita” yapım evi kapsamında çeşitli görsel-işitsel projeler gerçekleştirirken, Berlin Freie Universität’te Görsel ve Medya Antropolojisi alanında yüksek lisans eğitimine devam ediyor.

PAYLAŞIM
Önceki İçerik56. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Jüri Üyeler, Ödülleri ve Filmleri Belirlendi
Sonraki İçerik“ESTRALANYA / TİYATRO YILDIZ”
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan