1888’de Selanik’te başlayıp, 15 Mayıs 1919’da İzmir’de, teslimiyet dayatmasına inat Emperyalizme karşı ilk kurşunu sıkarak, son bulan vatansever bir ömrün hikâyesi…

 

Etkinlik Tarihleri: 22 Kasım Cuma Saat: 20:30 Tatavla Sahne

27 Kasım Çarşamba Saat: 20:30 Tatavla Sahne

Kurtuluş mücadelemizin 100. yılını kutladığımız şu günlerde, kutsal mücadelemizin gizli kahramanlarından Osman Nevres’in, bizim bildiğimiz adıyla ‘‘Gazeteci Hasan Tahsin’’ in hayatını anlatan ‘‘İlk Kurşun – Hasan Tahsin’’ adlı oyun kurtuluş tarihimizin kuytuda kalan yönlerine bakmamızı sağlayan, 2 perdelik belgesel nitelikli bir ahde vefa oyunu… Dünü, bu günü ve kendimizi sorgulatmayı amaçlayan oyun, yüz yıllık demokrasi mücadelemizde yolun neresinde olduğumuzu gösterir bir ders niteliğinde…

Yaşar Aksoy’un “Yürekler Selanik” adlı kitabı merkez alınarak yazılan oyunda ayrıca çok sayıda kaynakçadan, “Hasan Tahsin” in kendi yazıları ve mektuplarından ve önemli tarihçilerden yararlanılmıştır. Bizlerin bildiği adıyla “Hasan Tahsin” in ne denli hümanist, sosyalist, milliyetçi, vatanperver bir devrimci olduğu anlatılan oyunda ayrıca İzmir’in işgal edildiği güne dair bu güne dek hiç bilmediklerimizi de sahne üzerinden gözler önüne seriyor.

Yazan-Yöneten: Özgürefe Özyeşilpınar
Müzik Direktörü: Murat Engin

Işık Tasarım: Kemal Yiğitcan

Dekor Taasarım: Cenan Bal

Kostün Tasarım: Nilüfer Adman

Efekt Tasarım: Emre Altaç

Oynayan: Özgürefe Özyeşilpınar

            Etkinlik Tarihleri: 31 Ekim PerşembeSaat: 20:30 Tatavla Sahne’de

PAYLAŞIM
Önceki İçerik“EYLÜL / SFRPZTF-Tatavla Sahne
Sonraki İçerik“OMAR VE BİZ” Filmi Ödül ile Dönüyor
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan