Antalya Altın Portakal Ulusal Yarışma’nın kısa ve belgesel filmleri belli oldu!

0

26 Ekim’de başlayacak 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin ulusal kısa film ve belgesel yarışmalarının filmleri belli oldu. Ön jürinin 300’e yakın başvuru arasından yaptığı seçim sonucu, 2019 yapımı 15 kısa ve 10 belgesel film festivalde yarışmaya hak kazandı. Kısa ve belgesel sinemacılara toplam 90 bin TL maddi destek sağlayacak yarışmaların kazananları ise 1 Kasım’da festivalin Kapanış ve Ödül Töreni’nde belli olacak.

Ulusal Yarışma’nın kısa ve belgesel filmleri belli oldu!

26 Ekim’de başlayacak 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin ulusal kısa film ve belgesel yarışmalarının filmleri belli oldu. Ön jürinin 300’e yakın başvuru arasından yaptığı seçim sonucu, 2019 yapımı 15 kısa ve 10 belgesel film festivalde yarışmaya hak kazandı. Kısa ve belgesel sinemacılara toplam 90 bin TL maddi destek sağlayacak yarışmaların kazananları ise 1 Kasım’da festivalin Kapanış ve Ödül Töreni’nde belli olacak.

 

Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenecek 56. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin merakla beklenen Ulusal Yarışma adayları açıklanmaya başlandı. 26 Ekim’de başlayacak festivalin, toplam 90 bin TL değerinde maddi destek sağlayacağı kısa ve belgesel film yarışması adayları bugün (3 Ekim) belli oldu.

 

10 belgesel film yarışacak

Yılın önemli belgesellerini bir araya getirecek olan Ulusal Belgesel Film Yarışması’na bu yıl 73 başvuru oldu. Yönetmen Taylan Mintaş, yönetmen ve akademisyen Kurtuluş Özgen ile belgesel sinemacı ve akademisyen Zeynep Merve Uygun‘dan oluşan ön jüri, Alper Şen’in “Atık Sözlüğü: Tanımların ve İmajların Geri Dönüşümü”, Burcu Esenç ve Cantekin Cantez’in “Bir Rüya Gördüm, Anlatsam da Anlamazsınız”, Hasan Basri Özdemir ve Emre Karadaş’ın “Mavi Otel”, Hasan Başoğlu’nunPatron, Kıvılcım Akay’ın “Amina”, Murat Erün’ünDişçinin Korkusu”, Rena Lusin Bitmez’in “Tanrı Göçmen Çocukları Sever mi Anne?, Rûken Tekeş’in “Aether”, Şirin Bahar Demirel’in “Kadınlar Ülkesi” ve Yasin Semiz’inAsfaltın Altında Dereler Var!”adlı belgesel filmlerini seçti.

 

Sinema yazarı ve Kadir Has Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Başkanı Melis Behlil, belgesel film yönetmeni ve yapımcısı Nurdan Arca ve dünyanın en önemli belgesel ve kısa film festivallerinden DokuFest’in sanat yönetmeni Veton Nurkollari’den oluşan jüri tarafından değerlendirilecek bu on filmden biri 40.000 TL değerindeki En İyi Film Ödülü’nü alırken, bir filme de 20.000 TL’lik Jüri Özel Ödülü verilecek.

 

İki kısa filme 30 bin TL destek

Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması’nda ise toplam 15 kısa film, 20.000 TL tutarındaki En İyi Film Ödülü ve 10.000 TL’lik Jüri Özel Ödülü için yarışacak.

 

Yönetmen ve senarist Nazlı Elif Durlu, sinema yazarı Senem Erdine ve yönetmen Nehir Tuna’dan oluşan ön jüri, 215 başvuru arasından on filmi yarışmaya aday gösterdi. Ön jüri kararına göre Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması’nda bu yıl; Alican Yücesoy’un “Taş”, Arda Çiltepe’nin “Siyah Güneş”, Burcu Aykar’ın “Ablam”, Cenkay Kılıç’ın Ben Değilim”, Damla Kırkalı’nın “Yabancı”, Demet Derelioğlu Aran’ın “Öğle Arası”, Deniz Dirin’in “Mavi Arabam”, Ferit Karol’un “Günlerin Ardından”, Gökhan İpekkan’ın “Lupus”, Kasım Ördek’in “Yağmur Olup Şehre Düşüyorum”, Onur Sefer’in “Bugün Ölmek İstemiyorum”, Ozan Yoleri’nin “Aylin”, Tuna Kaptan’ın “Duyuyor musun Anne?”, Ümit Kıvanç’ın “Ah, Asuman!” ve Zeynep Köprülü’nün “Orada” adlı kısa filmleri yarışacak.

 

Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması’nın jüri üyeliğini ise, en son “Kelebekler”de izlediğimiz Afife Jale ödüllü oyuncu Tuğçe Altuğ, Berlinale’nin koordinatörü Wilhelm Faber, kısa filmi “Sessiz (Bé Deng)” ile Cannes ve Altın Portakal’da ödül kazanan yönetmen Rezan Yeşilbaş yapacak.

 

Fono Film’den DCP desteği

Festival bu yıl ayrıca, Fono Film ortaklığıyla kısa film yapımcılarına özel DCP desteği de sunacak. Türkiye’nin önde gelen prodüksiyon ve yapım şirketlerinden Fono Film, dileyen yapımcılara DCP kopyalarının basılmasına ücretsiz imkan sağlayacak. Ulusal Kısa Metraj Film Yarışması’ndaki filmler böylece, festivalde en iyi gösterim koşullarında seyirciyle buluşacak.

 

Ulusal Yarışmalar geri dönüyor!

İki yıl önce kaldırılan ve bu yıl yeniden Antalya’ya geri dönen Ulusal Yarışmalar’a 400’e yakın film başvurdu. Festivalin kazananları ise 1 Kasım’da festivalin Kapanış ve Ödül Töreni’nde belli olacak.

 

 

  1. Antalya Altın Portakal Film Festivali

26 Ekim – 1 Kasım 2019

  1. ANTALYA ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVALİ

ULUSAL YARIŞMA ADAYLARI & ÖDÜLLERİ

 

ULUSAL BELGESEL FİLM YARIŞMASI

 

En İyi Film 40.000 TL

Jüri Özel Ödülü 20.000 TL

 

Aether / Rûken Tekeş

Amina / Kıvılcım Akay

Asfaltın Altında Dereler Var! / Yasin Semiz

Atık Sözlüğü: Tanımların ve İmajların Geri Dönüşümü / Alper Şen

Bir Rüya Gördüm, Anlatsam da Anlamazsınız / Burcu Esenç & Cantekin Cantez

Dişçinin Korkusu / Murat Erün

Kadınlar Ülkesi / Şirin Bahar Demirel

Mavi Otel / Hasan Basri Özdemir & Emre Karadaş

Patron / Hasan Başoğlu

Tanrı Göçmen Çocukları Sever mi Anne? / Rena Lusin Bitmez

 

ULUSAL KISA METRAJ FİLM YARIŞMASI

 

En İyi Film 20.000 TL

Jüri Özel Ödülü 10.000 TL

 

Ablam / Burcu Aykar

Ah, Asuman! / Ümit Kıvanç

Aylin / Ozan Yoleri

Ben Değilim / Cenkay Kılıç

Bugün Ölmek İstemiyorum / Onur Sefer

Duyuyor Musun Anne? / Tuna Kaptan

Günlerin Ardından / Ferit Karol

Lupus / Gokhan İpekkan

Mavi Arabam / Deniz Dirin

Orada / Zeynep Köprülü

Öğle Arası / Demet Derelıoğlu Aran

Siyah Güneş / Arda Çiltepe

Taş / Alican Yücesoy

Yabancı / Damla Kırkalı

Yağmur Olup Şehre Düşüyorum / Kasım Örde

PAYLAŞIM
Önceki İçerikCanlandıranlar Film Festivali’nin Jürisi Belirlendi
Sonraki İçerikYılın Yönetmeni Ödülü Kız Kardeşler’in yönetmeni Emin Alper’e Verildi
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan