9. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali Altın Terazi Yarışma Jürisi Başkanı Zuhal Olcay oldu. Uzun  süredir gerek Türk Sinemasına gerekse Türk Tiyatrosu’na  çok sayıda ölümsüz eserler kazandıran Zuhal Olcay bu kez suç ve ceza filmlerinde vicdanın temsilcisi olacak. En son Adana Altın Koza Film Festivali’nde Onur ödülünü aldığı konuşmasında “…..  Onur insan hayatından uzundur” diyerek dürüst ve onurlu yaşamanın önemine dikkat çekti. 

Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali Jüri Başkanı Zuhal Olcay

Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nin 9. yılında “Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması”nın jüri başkanı açıklandı. Adalet temalı filmlerin yarışmacı olarak katılacağı festivalin jüri başkanlığını, oyuncu Zuhal Olcay yapacak.

Festival Endüstriyi Buluşturuyor: VisionIST

Ulusal ve uluslararası filmlerin yer alacağı festival 22 – 28 Kasım 2019 tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşecek. 21 Kasım 2019 Perşembe akşamı Cemal Reşit Rey’de açılışı yapılacak olan festivalin filmleri; Beyoğlu Sineması ve Nişantaşı City’s sinemalarında gösterime girecek. Her yıl akademik programları ile farklılaşan festivalde ilk kez 23-25 Kasım 2019 tarihleri arasında endüstrideki gelişmelerin tanıtıldığı, tartışıldığı, iletişim toplantılarının yapıldığı, projelerin yarışmadan profesyonellere sunulduğu VisionIST, Endüstri Günleri gerçekleşecek. Bu yıl ilk kez yapılan Altın Teraji Kısa Film Projesi Yarışmasına katılan 68 adalet temalı senaryo içinden ön jüri tarafından seçilen 10 finalist belli oldu. Finale kalan projeler VisionIST süresince ana jüriye sunum yapacaklar. Biletler her yıl olduğu gibi bu yıl da Biletix üzerinden seyirciye ulaşacak.

PAYLAŞIM
Önceki İçerik26. ULUSLARARASI ALTIN KOZA ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU!
Sonraki İçerikBox Office’e göre son hafta sonunun gişe lideri ‘Fırıncının Karısı’
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan