Almanya’da yarışacak 11 Film Belli Oldu

0

Kültürlerarası Transfer Derneği tarafından ve TÜRSAK Vakfı Türkiye proje ortaklığı ile Hüseyin Sıtkı başkanlığında 27 Ekim -01 Kasım 2019 tarihleri arasında düzenlenecek 19. Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali’nin basın toplantısı, Festivali’nin Kurucusu ve Başkanı Hüseyin Sıtkı, TÜRSAK Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Elif Dağdeviren, Festival Koordinatörü Serap Gedik, Jüri Başkanı Cemal Okan’ın ve geniş bir basın mensubu katılımı ile gerçekleşti.

 Gerçekleştirilecek olan festivalin basın toplantısında ilk sözü alan Festival Direktörü Hüseyin Sıtkı, 19. yılına giren festivalin hedefleri ve bugüne kadar gerçekleştirmeyi başardıkları hakkında bir konuşma yaptı; “Festivaller daha önceleri de vardı. 19 yıl evvel bu festivali hayata geçirirken şöyle bir amacım vardı. Bu festival bu kadar farklı kültürleri içeren bir kentte bir aracı olsun, bir platform olsun istedim. Bu düşünceyle bu festivali hayata geçirdik. Amacımız bizim dışımızdaki insanlara kendimizi, ülkemizi, kendi insanımızı ve kültürümüzün bir parçası olan Türk Sineması’nı anlatmaktı. Amacımıza ulaştığımıza inanıyorum.” dedi.

TÜRSAK Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Elif Dağdeviren ise konuşmasına; geçtiğimiz gün hayatını kaybeden Süleyman Turan’ın ve Sinetek Sahibi Can Bahadır’ı anarak başladı. Frankfurt Film Festivali’nin Türkiye için öneminden bahsetden Dağdeviren, yeni destekçilere ihtiyaç duyduklarını, festivali daha da geliştirmek istyediklerini dile getirirken, özellikle basın mensuplarından rica etti.

Festivalin bugüne kadar yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi veren Festival Türkiye Koordinatörü Serap Gedik sözlerine şöyle devam etti; “Festivalimiz 10 yıldır “Üniversitelerarası Kısa Film Yarışması” da düzenlemektedir. Türk ve Alman birincilerini seçtiğimiz yarışmamıza bu yıl Almanya’dan 15 Türkiye’den ise 52 kısa film müracaat etti. Filmler, Gelişim Üniversitesi Sinema Tv Bölüm Başkanı Önder Paker, Şehir Tiyatroları Dramatürk Öğretim Görevlisi Dilek Tekintaş, Yapımcı ve yönetmen Merdan Karademir, Marmara Güzel Sanatlar Film Tasarım Bölümü Öğretim Görevlisi ve Sanatçı Faruk Karaçay, İstanbul Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi öğretim görevlisi Dr. Nagihan Çakır Bilgiç’den oluşan jüri tarafından halen değerlendirilmektedir”

Festival kapsamında düzenlenen “Alman Sinemacılar Gözüyle Türk Filmleri Yarışması”nda yer alacak filmleri ise Jüri Başkanı Cemal Okan açıkladı.

Almanya‘da yarışacak 11 film, yönetmen Mustafa Kara, oyuncular Asuman Dabak ve Hatice Aslan, sinema yazarı Olkan Özyurt, müzisyen Murat Evgin, Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü Başkanın Prof.. Dr. Nilay Ulusoy’dan oluşan Türkiye Jürisi tarafından seçildi.

TÜRK JÜRİ SONUÇLARI

ALMANYA ‘DA YARIŞACAK 11 FİLM

ANONS,

AYDEDE,

BABAMIN KEMİKLERİ,

ÇINAR;

GÜVERCİN,

GÜVERCİN HIRSIZLARI,

HALEF,

İÇERDEKİLER,

KAPAN,

KARDEŞLER

SİBEL

ALTIN ELMA ÖDÜLLERİ BU YIL 7. KEZ SAHİPLERİNİ BULACAK

Türkiye Jürisinin belirlediği adayların Alman sinemacılardan oluşan jüri tarafından değerlendirilmesinden sonra kazanan sanatçılara ödülleri 19.Türk Film Festivali | International / Frankfurt/M.’ in kapanış töreninde takdim edilecek.

FESTİVAL ONUR ÖDÜLLERi

Türkiye’den T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürlüğü, T.C. Frankfurt Başkonsolosluğu ile Almanya’dan Hessen Eyaleti Bilim ve Sanat Bakanlığı ,Frankfurt Anakent Belediyesine bağlı Kültür Dairesi ile Şehircilik ve Pazarlama dairesi ,Filmhaus Frankfurt ve sponsorlarımızın desteği, Kültürlerarası Transfer Derneği tarafından ve TÜRSAK Vakfı Türkiye proje ortaklığı ile Hüseyin Sıtkı başkanlığında TÜRSAK Vakfı iş birliği ile Kültürlerarası Transfer Derneği tarafından düzenlenen, 19.Türk Film Festivali | International / Frankfurt/M.’nin “Yaşam Boyu Onur ve Vefa Ödülleri” sahipleri de belli oldu.

Sunuculuğunu Yosi Mirzahi ve Nadide Kepçenin yapacağı Açılış gecesinde 13 üncü kez verilecek Yaşam Boyu Onur ödüllerinin sahipleri; 1979 yılında Altın Portakal Film Festivali En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’ne layık görüldüğü Hazal filminin ardından aynı ödülü 1996 yılında Solgun Bir Sarı Gül filmindeki performansıyla tekrar kazanan, Karanlıktakiler, Vizontele, Kaç Para Kaç,Vizyontele Tuuba, Mutluluk, İz ve Piano Piano Bacaksız gibi filmlerde rol alan usta oyuncu Meral Çetinkaya ile 1974’de sinema dünyasına müzikleriyle can veren, 1978’de”Fırat’ın Cinleri”, 1982’de”Kırık bir aşk hikayesi”, 1991’de”Gizli yüz” filim müzikleri ile Altın Portakal ödülünü alan, 149 film, 58 dizi ve 10’un üzerinde belgesel müziği yapan usta müzisyen Cahit Berkay olacaktır.

Vefa Ödüllerini ise Sadri Alışık’ın baş rollerini oynadığı “Turist Ömer” serisi filmlerle büyük bir başarı yakalayan senarist, yönetmen, film yapımcısı, oyuncu, film dağıtımcısı, film müzikçisi, söz yazarı ve besteci Hulki Saner ile erken yaşta aramızdan ayrılan ünlü sinema ve dizi oyuncusu Oya Aydoğan’ın ailelerine takdim edilecek.

Açılış Filmi; “Kapı”

Kadir İnanır’ı 50’nci sanat yılını kutladığı ‘Kapı’ filmi festivalin 28 Ekim’de açılış filmi olarak sinemaseverlerle buluşacak.

Yönetmenliğini Nihat Durak’ın yaptığı başrollerini Kadir İnanır,Vahide Perçin, Timur Acar, Erdal Beşikçioğlu ve Aybüke Pusat’ın paylaştığı film, yirmi beş yıl önce Mardin’den Berlin’e göç eden bir ailenin hikayesini anlatıyor.

Sinema sanatı aracılığıyla Türkiye ve Almanya toplumları arasındaki ekonomik ve kültürel paylaşımı artırmayı ve birlikte yaşam kültürüne katkıda bulunmayı amaçlayan Türk Film Festivali | International / Frankfurt/M. her yıl Türk sinemasının nitelikli örneklerini Almanya’da geniş kitlelerle buluşturuyor.

www.turkfilmfestival.de

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikDEMİR DEMİRKAN EKİM AYINDA SEVENLERİYLE BULUŞUYOR!
Sonraki İçerikÖlü’n Bizi Ayırına Dek
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan