38. İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma Jürisi Belirlendi

0

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 5 ile16 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek 38. İstanbul Film Festivali’nde Türkiye’den katılmak isteyen uzun metraj, kısa ve belgesel tüm filmler için başvuru süresi 25 Ocak 2019 tarihinde sona eriyor. ‘Ulusal Yarışma’da filmlerini değerlendirecek olan jüri üyeleri de açıklandı.

38. İstanbul Film Festivali Ulusal Film Yarışması jüri başkanlığını, yönetmen, yazar ve senarist Ümit Ünal üstlenecek. Jürinin diğer üyeleri ise oyuncu Derya Alabora, oyuncu Alican Yücesoy, görüntü yönetmeni Andreas Sinanos ve yazar ve senarist Gaye Boralıoğlu.

Ulusal Yarışma’da Altın Lale En İyi Film (150.000 TL), En İyi Yönetmen (50.000 TL), Onat Kutlar anısına verilecek Jüri Özel Ödülü (50.000 TL), En İyi Kadın Oyuncu (10.000 TL), En İyi Erkek Oyuncu (10.000 TL), En İyi Senaryo, En İyi Görüntü Yönetmeni, En İyi Kurgu ve En İyi Müzik olmak üzere toplam 9 dalda ödül veriliyor.

Yöhnetmlene verilecek ödülün sponsoru olan Anadolu Efes, İKSV ile 30. kez işbirliğinde Ulusal Kısa Film Yarışması’nda En İyi Kısa Film’e 5.000 TL; Köprüde Buluşmalar kapsamında da Work in Progress ödülü olarak 30.000 TL ödül verecek.

38. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ ULUSAL YARIŞMA JURİSİ

UMIT UNAL / FOTOGRAF MUHSIN AKGUN RADIKAL

Ümit Ünal

Yönetmen, yazar ve senarist. 1965’te doğdu. Teyzem (Halit Refiğ, 1986), Hayallerim, Aşkım ve Sen (Atıf Yılmaz, 1987) gibi sekiz filmin senaryosunu yazdı. Yönettiği ilk uzun metrajlı film ‘9’ (2001) 2002 İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Yarışma Yılın En İyi Filmi dahil birçok ödül aldı ve 2003’te Türkiye’nin Oscar adayı olarak seçildi. Yönettiği diğer filmlerden ‘Anlat İstanbul’ (2004) İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Yarışma Yılın En İyi Filmi ödülünü kazandı. ‘Ara’ (2007) ile festivalde Jüri Özel Ödülü, ‘Sofra Sırları’ (2018) ile En İyi Senaryo ödüllerini kazandı. Senaryosunu yazıp yönettiği sekiz film arasında ‘Gölgesizler’ (2008), ‘Ses’ (2010), ‘Nar’ (2011) sayılabilir. Bir hikâyeler toplamı, üç roman ve bir otobiyografi olmak üzere beş kitabı yayımlandı. İki kişisel resim sergisi açtı, üç kitap resimledi.

Derya Alabora

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Anasanat Dalı’nı bitirid. Bursa Devlet Tiyatrosu’nda bir yıl, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda 6 yıl görev yaptı; klasik tiyatro formunda olmayan Eski Yeşil Kabare’de kurduğu ‘Tiyatro Grup’ ile “yapmak istediği tiyatroyu gerçekleştirmek imkânı buldu”. Daha sonra Tiyatro Stüdyosu, 5. Sokak Tiyatrosu (sonradan garajistanbul), DOT’un oyunlarında oynadı. Rol aldığı ilk sinema filmi, Nisan Akman’ın yönettiği ‘Bir Kırık Bebek’ti (1987). İstanbul Film Festivali’nde Yılın En İyi Türk Filmi seçilen ‘Masumiyet’ ile (Zeki Demirkubuz, 1997) Adana, Ankara, Antalya film festivallerinde ödül aldı. ‘Pandora’nın Kutusu’ (Yeşim Ustaoğlu, 2008) ile 2009’da İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma’da En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandı. Tomris Giritlioğlu, Çağan Irmak, Yavuz Özkan, Orhan Oğuz, Barış Pirhasan, Onur Ünlü gibi yönetmenlerle çalıştı; rol aldığı filmler arasında ‘Dönersen Islık Çal’ (1993), ‘İz’ (1994), ‘Yengeç Sepeti’ (1995), ‘80. Adım’ (1996), ‘Bana Old and Wise’ı Çal’ (1998), ‘Salkım Hanımın Taneleri’ (1999), ‘Simbiyotik’ (2004), ‘Adem’in Trenleri’ (2007), ‘Karanlıktakiler’ (2009), ‘Sen Aydınlatırsın Geceyi’ (2013), ‘A Most Wanted Man’ (Anton Corbijn, 2014), sayılabilir. Çok sayıda TV dizisinde rol aldı. Halen ‘Efsane Kadın’ ve  ‘Gece Sempozyumu’ oyunlarında rol alıyor. olmak üzere, halen tiyatro oyunlarında sahne almaya devam ediyor.

Alican Yücesoy

1982’de İstanbul’da doğdu. Haliç Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nden 2005’te mezun oldu. Okula girdiği yıl kadrosuna kabul edildiği Bakırköy Belediye Tiyatroları’nda 2015’te Genel Sanat Yönetmenliği görevine seçildi. Tiyatronun yanı sıra TV dizisi ve sinema filminde rol aldı. Rol aldığı filmler arasında ‘Son Osmanlı Yandım Ali’ (2006), ‘Eyvah Eyvah’ (2010), ‘Prensesin Uykusu’ (2010), ‘Benimle Var Mısın?’ (2014), ‘Sofra Sırları’ (2017), ‘Locman’ (2018) sayılabilir. ‘Adanalı’, ‘Suskunlar’, ‘Şubat’, ‘İntikam’, ‘Kördüğüm’, ‘Cam Kırıkları’ TV dizilerinde rol aldı.

 

Andreas Sinanos

Yunanistan’ın Andravida kentinde doğdu. Stavrakos Sinema-Televizyon Okulu’nda öğrenim gördü. Bugüne kadar 70 filmin görüntü yönetmenliğini üstlendi. Michalis Cacoyannis, Chris Marker, Hiner Sleem, Jeanine Merapfeel, Selma Bacar gibi yönetmenlerle çalıştı. Theo Angelopoulos’un ‘Leyleğin Geciken Adımı’ (1991), ‘Ulis’in Bakışı’ (1995), ‘Sonsuzluk ve Bir Gün’ (1998), ‘Ağlayan Çayır’ (2004), ‘Zamanın Tozu’ (2008) filmlerinde görev aldı. Tayfun Pirselimoğlu’nun yönettiği ‘Ben O Değilim’ (2013) ile İstanbul Film Festivali’nde 2018’de En İyi Film seçilen ‘Yol Kenarı’ filmlerinde ve Özcan Alper’in ‘Rüzgârın Hatıraları’ (2015) filminde görüntü yönetmenliği yaptı. ‘Isimeria’, ‘Olga Robarts’ ve ‘O Drapetis’ filmleriyle Selanik, ‘Rüzgârın Hatıraları’ ile Antalya ve SİYAD’da ödül kazandı.

 

Gaye Boralıoğlu

İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde sistematik felsefe ve mantık okudu; aynı bölümde yüksek lisans yaptı. Gazeteci, reklam yazarı ve senaryo yazarı olarak çalıştı. Atıf Yılmaz’ın yönettiği ‘Eylül Fırtınası’ filminin senaryosunu yazdı. ‘Hepsi Hikâye’ (2001) ve ‘Mübarek Kadınlar’ (2014) adlı öykü kitapları; ‘Meçhul’ (2004), ‘Aksak Ritim’ (2009), ‘İçimdeki Ses’ (2013), ‘Dünyadan Aşağı’ (2018) adlı romanları yayınlandı. Kitapları ve öyküleri çeşitli dillere çevrildi. ‘Mi Hatice’ öyküsü kısa film olarak çekildi ve çeşitli festivallerde ödüller aldı. ‘Aksak Ritim’ ile 2011 Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülü’nde Mansiyonu, ‘Mübarek Kadınlar’ ile 2015 Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü kazandı. Almancada ‘Der Fall Ibrahim’ adıyla yayınlanan ‘Meçhul’, 2017 Frankfurt Kitap Fuarı’nın ‘Satırlar Arasında’ programına seçildi.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikBENİM ADIM İLYAS BAZNA, EMRİNİZDEYİM:ÇİÇERO FİLMİ
Sonraki İçerikCam kutunun mutsuzları : Dünyada Karşılaşmış Gibi / Tiyatro Oyunu Değerlendirmesi
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan