38. İstanbul Film Festivali Onur Ödülleri Sahipleri Belirlendi

0

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 5-16 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek 38. İstanbul Film Festivali’nin Sinema Ödülleri sahipleri belirlendi.

 

İstanbul Film Festivali tarafından sinemaya gönül ve emek veren isimlere takdim edilen Sinema Ödülleri’nin 2019 sahipleri belirlendi. Festivalin Yaşam Boyu Başarı Ödülü usta yönetmen Şerif Gören’e sunuluyor. Sinema Onur Ödülleri oyuncu ve yapımcı Göksel Arsoy ile oyuncu Selda Alkor’a, Sinema Emek Ödülü ise akademisyen Jak Şalom’a verilecek. Ödüller, 4 Nisan Perşembe gecesi yapılacak 38. İstanbul Film Festivali Açılış Töreni’nde takdim edilecek.

 

Türk Sinemasına “Altın Palmiye” ödülünü kazandıran Yol filminin yönetmeni Şerif Gören

 

Şerif Gören 1944’te İskeçe’de doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun oldu. 1962’de Yeşilçam’a kurgucu olarak adımını atan Gören, yüzlerce filmde asistanlık yaptı. 1974’te ilk filmi Endişe ile Antalya Film Festivali’nde En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil 6 dalda ödül kazandı. Türk Sinemasına damgasını vuran Metin Erksan, Lütfi Ö. Akad ve Yılmaz Güney’in başlattığı toplumsal gerçekçilik akımının ikinci kuşağında yer alan Gören, dönemin teknik imkânsızlıklarına rağmen filmlerinde kullandığı efektlerle Türk Sinemasına pek çok yenilik kattı. 1973’te Sinema İşçileri Sendikası’nı kurarak başkanlığını üstlendi. 1979-1980 yılında Yönetmenler Derneği başkanıyken 12 Eylül darbesiyle tutuklandı; 1981’de tahliye olduktan hemen sonra Yılmaz Güney’in senaryosunu yazdığı Yol filmini çekti. Başlıca filmleri arasında Köprü (1975), Deprem (1976), Nehir (1977), Derdim Dünyadan Büyük (1978), Almanya Acı Vatan (1979), Tomruk (1982, Antalya En İyi Üçüncü Film, En İyi Görüntü), Derman (1983 Antalya En İyi İkinci Film, 1983 Valencia Jüri Özel Ödülü, 1984 Şam En İyi Film, 1984 Karlovy Vary FIPRESCI Ödülü, FICC ödülü), Firar (1984), Kurbağalar (1986 Nantes En İyi Film), Kan (1985) Yılanların Öcü (1985 Antalya En İyi İkinci Film), Katırcılar (1987), On Kadın (1987), Polizei (1988), Abuk Sabuk Bir Film (1990 Yunus Nadi Yarışması En İyi İkinci Film), Amerikalı (1993 Antalya Halk Ödülü) sayılabilir. Gören ayrıca SFB ve FR2 televizyonları için Berlin ve Strasbourg şehirleri hakkında dört belgesel çekti.

 

Türk sinemasının “Altın Çocuk”u: Göksel Arsoy

 

Yeşilçam denince akla gelen ilk aktörlerden Göksel Arsoy, sinemaya adımını 22 yaşında, Kara Günlerim (Sırrı Gültekin, 1957) ile attı. İlk Yaprak Dökümü’nün (Suavi Tedü, 1958) ardından Belgin Doruk’la başrollerini paylaştığı Samanyolu (1959) filmleriyle yıldızı parladı. Başta romantik melodram uyarlamaları, özellikle Belgin Doruk’la yaptığı filmler çok sevildi ve Doruk ile Arsoy, Yeşilçam’a star sistemini getirdi. 1962’de Halit Refiğ’in yönettiği Şehirdeki Yabancı ile Moskova Film Festivali’nde Şeref Diploması kazandı. Büyük tutkusunu gerçekleştirerek 1963’te Yeşilçam’ın ilk havacılık filmi Şafak Bekçileri’nin (Halit Refiğ) çekilmesini sağladı, filmde başrolü oynadı, hatta çekimler sırasında ses duvarını da aştı. 1960’larda “ilk Türk James Bond”u olarak tanımlanan Altın Çocuk serisinin yapımcılığını ve başrollerini üstlendi. Yüzden fazla filmde rol aldıktan sonra 1968’de sinemadan uzaklaştı. 2000’lerde Osman Seden’in önayak olmasıyla TV dizilerinde rol aldı. En son Ayhan Sonyürek’in yönettiği Unutulmayanlar (2006) ile kamera önüne geçti. 1997-1999 arasında Sinema Oyuncuları Derneği’nin başkanı olarak sanatçıların sigortalanmasını sağladı. Binicilik, pilotluk, araba sevdası, havacılık tutkusu, sahne yılları, hiç bırakmadığı spor ve elbette sinema aşkıyla Göksel Arsoy, kendi deyimiyle “kentlileşen, dönüşen toplumun simgesi oldu”.

Güçlü kadın rollerinin vazgeçilmez ismi Selda Alkor

Yeşilçam sinemasında güçlü kadın rollerinin vazgeçilmez ismi, sinemada kendi sözleriyle “kendi gibi hayata karşı dik durabilen kadınları” canlandıran Selda Alkor, 1965’te Ses Dergisi’nin artist yarışmasında birinci oldu ve hemen başrol oynamaya başladı. Yeşilçam’a attığı ilk adımlar Cumartesi Senin Pazar Benim (Aram Gülyüz), Güneşe Giden Yol ve Türkiye’ye adını duyuran Çiçekçi Kız (Nejat Saydam) oldu. Birlikte rol aldığı Kartal Tibet’le Senede Bir Gün, Fikret Hakan’la Buzlar Çözülmeden, Cüneyt Arkın’la İlk ve Son, Ayhan Işık’la Erikler Çiçek Açtı, Ekrem Bora’yla Yaşamak İstiyorum, Ediz Hun’la Yarın Çok Geç Olacak, Türk sinemasının klasikleri arasında yer aldı. 100’e yakın filmde başrol oynadı. 1986’da, canlandırdığı “Hanımağa” karakteriyle büyük başarı kazandığı, Attila İlhan’ın yazdığı Kartallar Yüksek Uçar dizisiyle TV dünyasına adım attı; Asmalı Konak, Çemberimde Gül Oya, Parmaklıklar Ardında dizilerinde rol aldı.

OYUNCU BİR meslek derneğinin kurucularından oldu; TÜRSAV Türk Sinema Vakfı başkanlığını, Sinema Oyuncuları Derneği’nin 1994-1996 arasında genel sekreterliğini, 2000-2002 arasında başkanlığını yürüttü.

Sinematek’in Kurucu Üyelerinden Jak Şalom

 

Yıllardır film kültürü ve kolektif sinema belleğini savunan ve bu alanda çalışmalarını sürdüren Jak Şalom, 1946’da İstanbul’da doğdu. 1965-1972 yıllarında kurucu üyelerinden olduğu Türk Sinematek Derneği’nde görev aldı. 1972-1977 yıllarında Paris’te, Fransız Sinemateki’nde Henri Langlois’nın asistanlığını yürüttü. 1966-1972 arasında Yeni Sinema ve Film dergilerinde yazıları yayımlandı. 1976-2012 arasında Paris Ulusal Doğu Dilleri Enstitüsü’nde (Inalco) doçent öğretim üyesi ve idareci olarak çalıştı. 1999-2012 arasında Lozan Les Teintureries Tiyatro Okulu’nda öğretim üyeliği yaptı. 2015’ten bu yana Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. Türk dili üzerine iki kitap ve Türkçe-Fransızca/Fransızca-Türkçe bir sözlük yazdı. Kadıköy Belediyesi bünyesinde yapımı süren Sinematek/Sinema Evi projesinin tasarımcısı ve yöneticisidir.

 

facebook.com/istanbulfilmfestivali

twitter.com/ist_filmfest

instagram.com/istfilmfest/

youtube.com/user/iksvistanbul

#istfilmfest

Zaman Durur, Vicdan Konuşur; Sabit Doğan Yazdı

Sabit Doğan yazdı Pulitzer ödüllü Donald Margulies’in kaleminden çıkan “Öylece Durur Zaman”, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları sahnesinde yalnızca bir oyun olarak durmuyor; seyircinin tam karşısına, göz hizasına, hatta biraz da vicdan hizasına yerleşiyor. Zamanın gerçekten durup durmadığı değil mesele… Asıl soru şu: Biz ne zaman durduk? Savaş muhabiri bir çiftin Brooklyn’deki evine sıkışan hikâyesi, […]

KREK VR, İLK GÖSTERİSİ “35 MAYIS” İLE ARALIK AYINDA PARİBU ART’TA SEYİRCİ İLE BULUŞUYOR!

Berkun Oya’nın yazıp yönettiği, oyuncu kadrosunda Asiye Dinçsoy, Berkun Oya, Cihat Süvarioğlu, Çağlar Çorumlu, Erdem Şenocak, Fatih Artman, Gönül Gezer, Nebi Tolga Yılmaz’ın yer aldığı KREK VR’ın ilk gösterisi “35 Mayıs” Paribu Art iş birliğiyle Aralık ayında başlıyor.  KREK VR izleyici deneyimini dönüştürmeyi hedefleyen yenilikçi bir projeye imza atıyor. 180 derece izleme deneyimi sunan KREK VR’ın ilk […]

Renkleri Duymak; Sabit Doğan

Sergi Değerlendirmeleri, Sabit Doğan Sergiyi değerlendirdi

Gılgamış Destanı Operada / İnsanlığın Kadim Sorularına Işık Tutan İlk Yazılı Destan…

ULUSLARARASI İSTANBUL OPERA VE BALE FESTİVALİ    İnsanlığın Kadim Sorularına Işık Tutan İlk Yazılı Destan…   Gilgameş, Dünya Prömiyerini Gerçekleştirdi…  Rejisi ile “Opera Sahnelerinde Devrim” Niteliğindeki Eser, Görsel Şölen Sundu…   İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından prömiyeri gerçekleştirilen Gilgameş Operası, Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi tarafından düzenlenen 16. Uluslararası İstanbul Opera ve Bale Festivali kapsamında Atatürk Kültür Merkezi […]

12. LİSELER ARASI TİYATRO BULUŞMASI BAŞLIYOR

  İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, genç kuşağın tiyatrocu adayları ile izleyiciyi bir araya getiriyor.  Genç nefesler, geleceğin sanatçıları ve seyircileri, bugünün genç kuşak sanatçıları Şehrin Tiyatrosunda buluşuyor.   Genç tiyatrocuların oyunlarını sahneleyeceği 12. Liseler Arası Tiyatro Buluşması, 24-30 Mayıs 2025 tarihleri arasında gerçekleştiriliyor. Bu yıl 12.’si düzenlenecek olan etkinlik, kaybettiğimiz Tiyatro Sanatçısı Naşit Özcan […]

  Şahin Yenişehirlioğlu “ Kor Zamanların Anlamı ve Boşluk “  Fizik ve Metafizik

                   Kor zamanlar, kor zaman. Zaman kor olur mu? Kor olur mu zaman?… Kor var. Zaman var mı?… Zaman yok. Zaman insanın uydurması, uygun düşürmesi; icadı. Yaşam birimi. Kor var. Kor evrende de var; uzun, upuzun zamandır var. 13 milyar 7 yüz milyon ışık yılından beri. Evren hep ateşle birlikte iç içe doğuyor, oluşuyor, başkalaşıyor, […]

ŞEHRİN TİYATROSU KARTAL VE ATAŞEHİR’DE

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 110. yıl etkinlikleri kapsamında“Yatak Odası Komedisi” oyunuyla Kartal, “Cadı Kazanı” oyunuyla Ataşehir seyircisiyle buluşuyor.    Alan Ayckbourn’un yazdığı, Mert Dilek’in çevirdiği, Ali Gökmen Altuğ’un yönettiği “Yatak Odası Komedisi”, 25 Ocak 2025 Cumartesi günü 20.30’da Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde,    Arthur Miller‘ın yazdığı, Sabahattin Eyüboğlu-Vedat Günyol’un çevirdiği, Yiğit Sertdemir’in yönettiği “Cadı Kazanı”, 28 Ocak 2025 Salı günü 15.00 ve 20.30’da Ataşehir İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi Şener Şen Sahnesi’nde sahnelenecek.   İstanbul’un her noktasına oyunlarını götürmeyi hedefleyen İBB Şehir Tiyatroları, klasik ve çağdaş […]

ŞEHRİN TİYATROSU KARTAL VE ATAŞEHİR’DE

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 110. yıl etkinlikleri kapsamında“Yatak Odası Komedisi” oyunuyla Kartal, “Cadı Kazanı” oyunuyla Ataşehir seyircisiyle buluşuyor.    Alan Ayckbourn’un yazdığı, Mert Dilek’in çevirdiği, Ali Gökmen Altuğ’un yönettiği “Yatak Odası Komedisi”, 25 Ocak 2025 Cumartesi günü 20.30’da Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde,    Arthur Miller‘ın yazdığı, Sabahattin Eyüboğlu-Vedat Günyol’un çevirdiği, Yiğit Sertdemir’in yönettiği “Cadı Kazanı”, 28 Ocak 2025 Salı günü 15.00 ve 20.30’da Ataşehir İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi Şener Şen Sahnesi’nde sahnelenecek.   İstanbul’un her noktasına oyunlarını götürmeyi hedefleyen İBB Şehir Tiyatroları, klasik ve çağdaş […]

SADRİ ALIŞIK 100. YAŞINDA BEYAZPERDEDE YAŞAYACAK!

Türk sinema ve tiyatrosunun efsane ismi Sadri Alışık’ın hayatı film oluyor. Ölümsüz sanatçının kahkaha ve hüznü bir arada barındıran yaşamını konu alan film, Alışık’ın doğumun 100. yılı olan 2025’te vizyona girecek. Yapımcılığını Sev Yapım’ın, yaratıcı yapımcılığını Sadri Alışık Kültür Merkezi’nin (SAKM) üstlendiği Sadri Alışık filminin yönetmen koltuğunda aynı zamanda filmin senaryosu da kendisine ait olan […]

KİLYOS SAHİLİNDE DENİZİN DALGALARI İLE BULUŞMAK

Yağmurlu dalgalı bir günde Kilyos sahilinin dalgaları ile buluştum.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikMeçhul Paşa CKM’de
Sonraki İçerikCreed II: Efsane Yükseliyor
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan