Küçük Salon’da ressam Frida Kahlo’nun trajik yaşamı sahneye taşınıyor. Yeliz Güçbilmez ömrü boyunca sakatlıkları ile mücadele eden Frida’yı sahnede canlandırmak isteyen bir sanatçının kendi yaşamıyla rolü arasındaki karşıtlıkları ve paralellikleri işliyor. Emre Tandoğan’ın dinamik bir reji ile sahneye koyduğu oyunda Frida Kahlo’nun yalnız trajik yaşamı değil Dieogo Rivera ile çalkantılı aşk yaşamı da işleniyor.Frida’yı Elif Arman’ın canlandırdığı oyunda Oyunun dekor ve kostüm tasarımı Melis Boyacıya Koreografisi ise Derya Aslan ve Elif Arman’a ait.

 

Oyun Tarihleri: 3-5-6-11-12-17-19-20-24-26-27 Ekim 2018

Saat:20:30

Yer: Küçük Salon

Süre: Tek perde, 70 dakika

Yazar: Beliz Güçbilmez

Yönetmen: Emre Tandoğan

Oyuncu: Elif Arman

Dekor-kostüm tasarımı, afiş resmi: Melis Boyacı

Işık-Müzik: Enrico Zeber

Koroegrafi: Derya Aslan, Elif Arman

Kukla Tasarımı: Çağrı Yılmaz, Elif Arman

Yönetmen Yardımcısı: Ceren Ünal

Asistanlar: Fatma Cengiz, Gökçen Sağlam.

Afiş-broşür tasarımı, oyun fotoğrafları: Emre C. Sancar

İletişim

Küçük Salon

Caferağa mah. Soner sok. ( Eski Sokullu sok.) No: 15/B
Bahariye/Kadıköy

Telefon : 0216 336 50 02
Gsm     : 0 532 720 95 94 – 0 533 328 98 95
Email   : info@kucuksalon.com, kucuksalonoyunculari@gmail.com

 

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikKarıma İnat Tiyatro Oyunun Prömiyeri 19 Ekim’de
Sonraki İçerik18. Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali’nde Ustalar Ödüllerini Aldı!
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan