Diziler yüzünden 100 dk’lık filmler uzun geliyor

İranlı Yönetmen Asghar Farhadi, Antalya Film Festivali’nde soruları yanıtladı.

Bir gün tiyatroya dönmek istediğini de söyleyen Farhadi ‘Tiyatro kökenliyim, bir gün tiyatroya geri dönmek istiyorum. Çünkü tiyatronun daha saf olduğunu düşünüyorum. Tiyatro seyircisi sinema seyircisinden daha dikkatli. Dizi kültürü yüzünden sinema seyircisi detaylara bakmaktansa hikayeye bakıyor. Dizi izleyicisi her 5 dakikada bir yeni olayın olmasına alışık. Bu yüzden 100 dakikalık filmlere uzun demeye başladılar. Seyirci başka bir estetiği alıştı’ diye konuştu.

55. Uluslararası Antalya Film Festivali için Antalya’ya gelen iki Oscarlı yönetmen Asghar Farhadi, Everybody Knows/Herkes Biliyor filminin gösteriminden sonra izleyicilerin sorularını yanıtladı. Farhadi, ‘Projelerinizde kendi hayatınızdan mı yoksa gözlemlerinizden mi?’ ilham alıyorsunuz sorusu üzerine Antalya Havaalanı’nda başına gelen ilginç bir olayı anlattı: ‘İki gün önce havaalanındaydım ve valizimi kaybettim. ‘Şu ofise git ve problemin neyse oraya söyle dediler. Bir çocuk oturuyordu. Derdimi anlatmaya başladım ama Instagram’a bakıyordu. Beni dinlemediği için sinirlendim ve masaya vurdum. Meğer işitme engelliymiş. Sonradan çok yardımcı oldu ve ben de çok üzüldüm. Bu sahne hemen gözümün önünde canlandı. Belki de bu sahneyi filmimde kullanacağım. Genç yönetmen adaylarına da şunu söylemek istiyorum; ihtiyacınız olan tüm malzeme çevrenizde.’

Diziler yüzünden 100 dk’lık filmler uzun geliyor

Bir gün tiyatroya dönmek istediğini de söyleyen Farhadi ‘Tiyatro kökenliyim, bir gün tiyatroya geri dönmek istiyorum. Çünkü tiyatronun daha saf olduğunu düşünüyorum. Tiyatro seyircisi sinema seyircisinden daha dikkatli. Dizi kültürü yüzünden sinema seyircisi detaylara bakmaktansa hikayeye bakıyor. Dizi izleyicisi her 5 dakikada bir yeni olayın olmasına alışık. Bu yüzden 100 dakikalık filmlere uzun demeye başladılar. Seyirci başka bir estetiği alıştı’ diye konuştu.

İranlı Yönetmen Asghar Farhadi, Antalya Film Festivali’nde soruları yanıtladı.

Penelope ve Javier çok şaşırdı

Farhadi, açılış filmi Everybody Knows/Herkes Biliyor’la ilgi ise şunları söyledi: Bu ülkem dışında çektiğim ikinci film. Kendi kültürüm içinde film yapmak benim için tabii ki daha iyi. Ancak bazen yeni deneyimlere ihtiyaç duyarsınız. 15 yıl önce ailemle güney İspanya’ya gitmiştim. Bir kızın kaçırılma hikayesini öğrendik. Kızım çok etkilendi. O andan itibaren bu hikaye aklıma düştü. 5-6 yıl önce de hikayeyi geliştirmeye karar verdim. Bu süre boyunca ülkenin kültürünü anlamaya çalıştım. Penelope Cruz ve Javier Bardem’e bahsettim. Farsça yazmıştım senaryoyu. Çok şaşırdılar ve haddinden fazla İspanyol filmi olduğunu söylediler. Almodovar’a götürdüm, eş yapımcı. Ona da aynı soruyu sordum. ‘Eğer bunu sen çekmezsen ben çekerim’ dedi. Ona bırakmadım, ben çektim.’

google çeviri ile ilgili aramalar

türkçe çeviri

çeviri ingilizce türkçe

çeviri yandex

google çeviri indir

google çeviri translate

google translate oyunu

google çeviri toolbar

translate armut

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikANTALYA FİLM FORUM AÇILDI
Sonraki İçerikERZURUM DEVLET TİYATROLARI 3 EKİM’DE SEZONU AÇIYOR..
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan