Meltem Cumbul: “Evlenmek şart mıdır?”

0

Lüleburgaz Belediyesi kültür etkinlikleri kapsamındaki 2018 programının ilki Zübeyde Hanım Parkı’nda saat 19.00’da başladı. Gazeteci Celal Pir’in moderatörlüğünde gerçekleşen programa Lüleburgazlı kadınların yanı sıra erkekler tarafından da yoğun ilgi gösterildi. Cumbul ve Söğütlügil’e halk tarafından kadın problemi, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel taciz ve istismar konularında sorular yöneltilirken, konuşmacılar da onların görüşlerini almak üzere halka sorular sordu.

Meltem Cumbul: “Evlenmek şart mıdır?”

Lüleburgaz’da katıldığı Çınaraltı Sohbetleri’nde bir izleyicinin ‘evliliklerde kadın ve erkek eşit ise neden kadınlar daha çok özveri gösteriyor’ sorusu üzerine Meltem Cumbul: ‘Evlenmek şart mıdır? Onu bir düşünmek gerekiyor’ dedi.

Meltem Cumbul ve Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın akrabası Selin Söğütlügil; Çınaraltı Sohbetleri “Umut Verenler” programı için 18 Temmuz 2018 Çarşamba günü Lüleburgaz’a geldi.

Lüleburgaz Belediyesi kültür etkinlikleri kapsamındaki 2018 programının ilki Zübeyde Hanım Parkı’nda saat 19.00’da başladı. Gazeteci Celal Pir’in moderatörlüğünde gerçekleşen programa Lüleburgazlı kadınların yanı sıra erkekler tarafından da yoğun ilgi gösterildi. Cumbul ve Söğütlügil’e halk tarafından kadın problemi, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel taciz ve istismar konularında sorular yöneltilirken, konuşmacılar da onların görüşlerini almak üzere halka sorular sordu.

Cinsiyetsiz bakmamız gerekiyor

Oyuncu Meltem Cumbul soruları yanıtlarken şunları söyledi. “Kadın erkek eşitsizliğini bizim ülkemizde özellikle ‘şiddet’ tarafından görebiliyoruz. Kadın ve erkek eşitsizliğini ancak birbirimizi anlayabildiğimiz ölçüde çözebileceğimize inanıyorum. Cinsiyetsiz bakmamız gerekiyor. Kafalarımızdaki bariyeri kaldırmamız gerekiyor. Beni, kendime olan inancım motive ediyor.

Bu el bana ait, kime vereceğime ben karar veririm

Bu el bana ait. Kime vereceğime ben karar veririm. Kız erkek eşitliği önce ailede başlaması gerektiğini düşünüyorum.

Kadınlar erkeklerden daha çabuk hareket edip, örgütlenebiliyorlar. Maksat, insan olmanın, kadın olmanın zor olduğunu anlamak, bunu kabul etmemiz gerekiyor.”

Evlenmek şart mıdır?

Eşinin görevi nedeniyle, bir süre önce Diyarbakır’dan Lüleburgaz’a taşınan bir izleyici: “Bir buçuk yıl önce Lüleburgaz’a taşındım. Lüleburgaz’ı çok seviyorum. Burada çok mutluyum. Sosyal etkinlikler ve aktiviteler açısından burada kadınlara yönelik çok şey yapılıyor. Burada kadınların hak ve özgürlükleri var. Ama Türkiye böyle değil. Evliliklerde kadın ve erkek eşit ise neden kadınlar daha çok özveri gösteriyor” sorusu üzerine Meltem Cumbul: “Evlenmek şart mıdır? Onu bir düşünmek gerekiyor.” diye izleyiciye sordu. Ve konuşmasının devamında şunları söyledi:

Ekonomik özgürlüğü olmak kaydıyla topluma “evlenmek ister misin?” diye sormak gerekiyor. Bu anlamda çok feminist bir ailede yetiştim. Birey olmadan evlenmemek gerektiğini düşünüyorum. Birey olmakta en çok kadınlar zorlanıyor.

Çocuğunu nereye emanet ediyorsun bir sorgula

Mücadele etmeyi ve sorgulamayı bırakmayalım. Bu sadece bizim değil, tüm toplumların problemidir. Tecavüz ve taciz olayları bu kadar artmışken, çocuğunu nereye emanet ediyorsun bir sorgula. Kime emanet ediyorsun, o yurtta o kapı nasıl kilitlenecek? Bunları sormak, sorgulamak gerekiyor. Bunları sağlayamıyorsanız anne baba olmayın!

İdam taraftarı değilim

Kendisine istismar edilmesine izin veren insanlar çocuğuna da izin verir. İdam taraftarı değilim. Hızla bu yöne doğru gidilmesinden de üzüntü duyuyorum. Ama çok ciddi, caydırıcı cezalar gelmesinden yanayım.

Atatürk için 1 dakikalık saygı duruşu

Çınaraltı sohbetlerinin diğer konuğu Selin Söğütlügil ise, ‘kadın’ içerikli programda şöyle konuştu: “Esenlik ve özgürlük içerisinde bir Türk kadını olarak bulunuyorsak bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve kurduğu Cumhuriyete borçluyuz. Sizleri, ulu önder Atatürk için 1 dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.

Feminist değilim, realistim

Kadın bu dünyada içinde her sesi, her nefesi, her rengi barındırır. Kadın duyandır. Kahkahadır, acıdır. Ve aşktır. Benim motivasyonum; aşk. Kendi dişil ve kadın kimliğimizi kabul edelim. İçimizdeki aşk bizim hayat enerjimizdir. Ben hayatımda aşkı yaratmaya çalışıyorum. Kadınların erkeklerle birlikte hareket etmesi gerektiğini düşünüyorum. Feminist değilim, hiç olmadım. Ben realistim.

Karşımıza ordu da çıksa siler geçeriz.

Özgüven çok önemlidir. Cinsiyet ayrımı yapmaksızın ne kadar varoluşçu olursak ve kendimizi sahiplenirsek karşımıza ordu da çıksa siler geçeriz. Kadın istemezse hiçbir ideolojiye, hiçbir baskıya boyun eğmez.”

PAYLAŞIM
Önceki İçerikVadistanbul’da yaz konserleri
Sonraki İçerikHarbiye’de Funda Arar gecesi…
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan