“Zor iş!.. Her hafta bir tiyatro oyunu yazar gibi senaryo yazmak. Aynı ölçüler burada da geçerli. Doğru ve gelişmeye uygun hikâyeyi oluşturmak. “
TELEVİZYON DRAMASI DENİLİNCE AKLINIZA NE GELİR
Tamer Levent
‘Televizyon Draması’ denilince aklınıza ‘acıklı televizyon’ mu geliyor? Bu sözcük, bazı ülkelerde, televizyon dizisi yerine kullanılıyor. Dizi sözcüğunden daha etkili. ‘Ev tiyatrosu’ ismi ise daha çok evde TV sinema izlerken kurulan sistemin adı gibi.
Ses yükselticiler, sesi canlı gibi duyuran kabinler… Büyük ekran veya perde ! Bu sistemin içinde ‘Televizyon Draması’ izlendiğinde o da ev tiyatrosu.
Bir de evde oynanan canlı tiyatro var. 1980’lerde Amerika’da üç katlı bir müstakil evin odalarında salonlarında, ev halkının yaşadıklarına tanık olunabilen bir tiyatro.
İstanbul’da kendi evinde de oyun sahneleyenler var. Çok az sayıda izleyici de alsa, sanatçı yaptığı tiyatroyu bu özel ortamda sunmak istiyor. Evinde misafir ağırlar gibi. Ama bunlar yine tiyatro olarak kullanılan mekân haline dönüşüyor. Oysa, televizyon dizileri, dijital drama olarak her gece Türkiye insanının evlerinde !
Tiyatro oyunlarında, sahnede canlı gerçekleşen oyunlarda izleyiciler, yaşamsal dramların, dramatize edilmiş hallerini, yazar, yönetmen, oyuncular, dekor, kostüm yaratıcısı, ışık yaratıcısının yorumlarıyla aynı havayı teneffüs ederek izliyorlar. İzleyicilerin anladığı, haz aldığı, yaşanan dramatik durumlar ve bu durumların kahramanlarıyla empati kurduğu tiyatro oyunları beğeniliyor. İzleyici birbirine duyuruyor. Biletler tükeniyor.



























