05 Nisan – 20 Mayıs 2018

 

Pera Müzesi, Singapur’un görünmeyen yüzünü keşfe davet ediyor! 05 Nisan – 20 Mayıs 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilecek “Görünenin Ardındaki Singapur” sergisi, yaşamını Singapur’da sürdüren fotoğraf sanatçılarının özgün bakış açılarını yansıtıyor ve ülkedeki gündelik hayatın “sıradan” kabul edilen manzaralarını yeni bir bakışla izleyicilere sunuyor.

 

“Görünenin Ardındaki Singapur” sergisi, ülkenin bilinmeyen yüzünü yerelden ve farklı bakış açılarıyla görünür hale getiriyor. Sergi, yaşadıkları ülkenin meselelerini konu edinen fotoğraf sanatçılarının oluşturduğu PLATFORM adlı topluluğun iki yıllık çalışmalarını yansıtıyor. Bu sanatçılar, Singapurlu bir fotoğrafçı olarak kariyer yapmanın da ötesinde, kendi ülkelerinin meselelerini merceğe alarak, bunları özgün stil ve bakış açılarıyla sunuyor. 05 Nisan Perşembe günü ziyarete açılan serginin küratörlüğünü, aynı zamanda fotoğraf sanatçısı olan TAY Kay Chin üstleniyor. Derinlikli bir araştırma niteliği taşıyan sergi, 30’dan fazla sanatçının yapıtlarını bir araya getiriyor. Sergide yer alan sanatçılar arasında Zinkie AW, Amrita CHANDRADAS, Sam CHIN & Samuel HE, CHOW Chee Yong, John CLANG, CHUA Chin Hon, Ernest GOH, Philip HO, KOH Yee Chao, Edwin KOO, LIM Weixiang, Bob LEE, Sean LEE, Nicky LOH, Graciela MAGNONI, Nadir MEHADJI, Joseph NAIR, Deanna NG, Dara ONG, ORE Huiying, SIM Chi Yin, Darren SOH, TAY Kay Chin, Matthew TEO, THAM Kok Leong, UNG Ruey Loon, Patrick VAN DAM, WEE Teck Hian, Tom WHITE, Bernice WONG, Shyue WOON, Vanissa YUNIBANDHU, Robert ZHAO Renhui bulunuyor.

 

Belgesel fotoğrafçılık ve fotojurnalizm alanlarında uzman sanatçıların kimi “dünyayı imgelerle değiştirmek” arzusuyla yola çıkarken, kimi imge üretme dürtüsünün ardında böyle bir amaç aramıyor. Pek çok fotoğrafçı sadece, dünyaya başkalarının nasıl yaşadığını göstermek isterken, diğerleriyse görme becerilerini keskinleştirmek ve işlerinde ustalaşmak için yabancı yerleri seçiyor. PLATFORM topluluğu, temelde Singapur’un kendileri için ne anlama geldiğini dünyaya yansıtmayı amaçlıyor ve Singapur’a farklı bir bakış getiren üretimleri destekleyerek sanatçılara, ülke hakkındaki görüşlerini sunabilecekleri bir alan açıyor.

 

“Görünenin Ardındaki Singapur” sergisinde yer alan eserlerin çoğu, genellikle toplumun belkemiğini oluşturan, çeperde yaşayan insanları konu alıyor. Ayrıca toplu konutlar, fabrikalar, metro istasyonları, açık hava yemek kompleksleri ve sebze halleri gibi gündelik hayatın sürdüğü yerleri görselleştiriyor. Bu yalın imgeler, steril ve sıradan ortamlardaki dokunaklı ama aynı zamanda saklı neşeyi açığa çıkarıyor. Bu eserlerde aynı zamanda, genç neslin gözünden, kendi kültürlerini ve kimliklerini nasıl muhafaza ettiklerini görmek mümkün oluyor.

Sergiye eşlik eden yayın, küratör ve sanatçı TAY Kay Chin, yazar ve araştırmacı Justin ZHUANG, mimar ve yazar Kay Ngee TAN ve editör Yu-Mei BALASINGAMCHOW’un makalelerini bir araya getiriyor. Küratör TAY Kay Chin katalogda yer alan metninde sergi ile ilgili şu açıklamalarda bulunuyor: “Singapur merkezli bu topluluk 2010 ile 2015 yılları arasında, ağırlıklı olarak fotojurnalizm ve belgesel fotoğrafçılık alanlarında faaliyet gösteren görsel hikâye anlatıcılarını bir araya getirdi ve her birine ülke hakkındaki görüşlerini sunabilecekleri bir alan açtı. Tıpkı Singapur gibi bu projede yer alan fotoğrafçıların çoğu da rüştünü ispatladı. Fotoğrafçıların çoğunluğu Singapurlu, aralarından birkaçı ise dünyanın farklı yerlerinden Singapur’a yaşamak için geldi.

Onların dünyaya duyurmak istedikleri tek bir şey söz konusu: “Olgunlaştık ve söyleyeceklerimiz var!” Oluşum, kolektif biçimde ürettiği imgelerle, Singapur denen bu küçük kırmızı noktanın onlar için ne anlama geldiğini dünyaya gösteriyor.”

 

Singapur temalı fotoğraf çalışmalarından oluşan bu seçki, şehrin parıltılı yüzeyinin ardında ya da çatlaklarının arasında neyin yattığına dair genel bir farkındalık yansıtıyor. Sergi kapsamında küratör ve sanatçı TAY Kay Chin, 05 Nisan Perşembe günü saat 18:30’da bir söyleşi gerçekleştiriyor.

 

“Görünenin Ardındaki Singapur” sergisi, 20 Mayıs 2018 tarihine kadar ziyaret edilebilir.

 

Pera Müzesi Salı’dan Cumartesi’ye 10:00 – 19:00 saatleri arasında, Pazar günleri ise 12:00 – 18:00 saatleri arasında gezilebilir. Müzede Cuma günleri hem uzun hem de ücretsiz! “Uzun Cuma”larda müze 18:00 – 22:00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilir. “Genç Çarşamba” günlerindeyse tüm öğrenciler müzeyi ücretsiz ziyaret edebilir.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikİstanbul’da Deniz Sefası- Deniz Hamamından Plaja Nostalji
Sonraki İçerikMert Fırat’ın Oynadığı Joseph K. Yeditepe Üniversitesi’nde
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan