Şampiyonluk kupasını aldıktan hemen sonra cepheye giden 893 HASNUN GALİP, Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkma kararının altında imzası olan 38 CEVAT (ÇOBANLI) PAŞA, Büyük Şair Nazım Hikmet’in hayran olduğu ve uğruna şiirler yazdığı dayısı 109 Mehmet Ali, Galatasaray futbol takımının Fenerbahçe’ye ilk gol atan futbolcusu 646 Celal İbrahim ve Çanakkale Zaferi’nin unutulmaz diğer şehitlerine tanıklık edeceğiniz “Çanakkale Savaşlarında Galatasaraylılar Sergisi” yarın açıldı.

Galatasaray Lisesi mezunu olup da başta Çanakkale Savaşı olmak üzere 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’na katılmış birçok isim vardır. Çanakkale Savaşı’nın kaderini belirleyen kumandanlardan Cevat (Çobanlı) Paşa ve Ali Rıza (Sedes) Paşa başta olmak üzere, Galatasaray’dan yetişmiş birçok genç de çoğu zabit namzeti olarak farklı cephelerde görev almışlardır.

 

Vatan için çarpışmış Galatasaraylıların her biri ayrı ayrı çok değerli olan hikâyelerini öğrenebileceğiniz, şehit olan Galatasaray Liselilerin okul yıllarında kullandıkları eğitim malzemelerini ve o döneme ait objeleri ilk kez görme imkânı bulacağınız “Çanakkale Savaşlarında Galatasaraylılar” sergisi 16 Mart 2018 Cuma günü saat 15:00’da açılıyor.

 

Galatasaray Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi’nde açılışı gerçekleştirilecek olan “Çanakkale Savaşlarında Galatasaraylılar” Sergisi 18 Mayıs 2018’e kadar devam edecek.

 

Sergi Mekanı:   Galatasaray Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi

İstiklal Cad. No:90 Beyoğlu/ İstanbul

(Galatasaray Lisesi karşısı-eski Galatasaray Postanesi binası)

 

38 CEVAT (ÇOBANLI) PAŞA Şakir Paşa’nın oğlu. 1888 Galatasaray Lisesi mezunu. Harbiye’yi bitirdi. Goben ve Breslau’nun (Yavuz ve Midilli) Çanakkale Boğazı’ndan girme emrini veren komutan. Çanakkale Deniz Savaşları’nda, diğer komutanlarla birlikte, boğazın içinden savunma stratejisini geliştirdi ve bu stratejinin doğru olduğu 18 Mart’ta görüldü: Çanakkale geçilemedi. Çanakkale Kara Savaşları’nda, Seddülbahir’de kolordu komutanı olarak görev yaptı ve muharebelere katıldı. Çanakkale’den sonra, Galiçya Cephesi’ndeki Osmanlı Ordusu’nun komutanlığını yaptı. Savaş bittikten sonra Genelkurmay Başkanı oldu. Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkma kararının altında imzası olan oydu.

246 ALİ RIZA (SEDES) PAŞA Süleyman Paşa’nın oğludur. 1888’de Galatasaray’ı bitirme sınavlarına girmeden Harbiye’ye geçmiştir. Harp Akademisi’ni bitirerek üst komutan olmuştur. 31 Mart’ta Hareket Ordusu’nun kurmay subaylarından biridir. Çanakkale Kara Savaşları’nda tümen komutanlığı yapmıştır. 9 Ağustos gecesi, Conkbayırı’nda Mustafa Kemal önderliğinde süngü saldırısı gerçekleştiren ve kara muharebelerinin en kritik muharebesinde İtilaf ordusunu püskürten ve Conkbayırı’nı yeniden güvenli hale getiren 8. Tümen’in komutanıdır.893 HASNUN GALİP

Galatasaray Lisesi mezunudur ve kendi döneminin en ünlü futbolcusudur.

Galatasaray futbol takımıyla şampiyon olup kupayı kaldırdıktan bir hafta sonra Çanakkale cephesine gitmiştir.

Seferberlik Kanunu çıktığı zaman askere yazılmış ve yabancı dil bildiği için yedek subay ya da ihtiyat zabiti / zabit vekili olarak görev yapmıştır.

Çanakkale’de girdiği ilk muharebede şehit düşmüştür.

Galatasaray Spor Kulübü’nün Beyoğlu’ndaki merkezinin bulunduğu sokak, onun adını taşır.

158 MUSTAFA REFİK (SELİMOĞLU) 14 yaşındayken Galatasaray Lisesi’nde eğitimine başlamıştır. 1912’de Balkan Savaşı’na katılmak istemiş ancak 16 yaşında olduğu için Rami Kışlası’ndan geri çevrilmiş, askere alınmamıştır. Birinci Dünya Savaşı başlayınca askere alınmış ve bağlı olduğu 15. Tümen’in Çanakkale’ye gönderilmesi üzerine Çanakkale Savaşları’ndaki Kirte Muharebesi’ne katılmıştır. Bölüğündeki 184 kişiden sadece 27 kişi hayatta kalabilmiş ve kendisi de ağır yaralı olarak İstanbul’a tedaviye gönderilmiştir. İyileştikten sonra hem diğer cephelerdeki savaşlara, hem de Kurtuluş Savaşı’na katılmış, yedi yerinden yaralanmıştır. Soyadı Kanunu’ndan sonra Selimoğlu soyadını almış ve 1954’te Galatasaray Spor Kulübü’nün 30. başkanı seçilmiş, Metin Oktay’ı transfer eden başkan olarak tarihe geçmiştir.

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikMavi Sahne’de Tiyatro Buluşması
Sonraki İçerikREDD, 4 AĞUSTOS’TA YALOVA MÜZİK FESTİVALİ’NDE
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan