Akıllı Telefonlar ‘Enstrümanlar Sergisi’nde

0

Etem Şahin, “Enstrümanlar” Sergisiyle Galeri 5’te Sanatseverlerle Buluşuyor

Galeri 5, 11 Eylül-31 Aralık 2017 tarihleri arasında Etem Şahin’in “Enstrümanlar” başlıklı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Sanatçı sergi mekânını, enstrümanları sahneye çıkararak kullanıyor.

Telefon” isimli yağlı boya resminde, bir akıllı telefonu bilinmedik bir zamanda ve mekânda havada bırakarak özgürleştiren sanatçı,

Galeri 5 sergi mekânında daimi olarak yer alan piyano, serginin çıkış noktasını oluşturuyor. Sanatçı Etem Şahin’e göre bu piyano bir enstrüman olmasının yanı sıra beklenmedik şekilde bir galeri mekânında var oluşuyla, Galeri 5 sergi alanını diğer sergi mekânlarından ayıran bir nesne aynı zamanda. Şahin’in bu nesneden esinlenerek, mekâna özgü bir şekilde ürettiği “Piyano için Etüd 1” isimli işi, mekânda yer alan piyanonun yağlı boya resmi. Ancak Galeri 5 sergi alanında, orijinalinin arkasında anlam kazanan bu iş, bir yandan mekânının biricikliğini işaret ederken diğer yandan kendi biricikliğini oluşturuyor.

Buradan yola çıkarak sanatçı, sergi için kendine ayrılan mekânı ve zamanı enstrümanlarına, yani kullandığı araçlara ve malzemelere adıyor, onlara ayna tutuyor ya da kendi tabiriyle “enstrümanlara verilen görevlerin ötesine geçerek onları sahneye çıkarıyor.”

Akıllı Telefonun Özgürleşmesi

Bu araçlardan bir tanesi elimizden düşmeyen, neredeyse bedenimizin bir parçası haline gelen akıllı telefonlar. “Telefon” isimli yağlı boya resminde, bir akıllı telefonu bilinmedik bir zamanda ve mekânda havada bırakarak özgürleştiren sanatçı, “Fon”, “Telefon” ve “Kafatası Fon” başlıklı heykel serisinde ise çeşitli dönemlere ait cep telefonlarını hafızasında kaldığı şekliyle yeniden üretiyor.

Sergide yer alan “Fihrist’’ ve “Sulu Boya Pedi”nde ise sanatçı işlerin üretildiği zeminleri de bir enstrüman olarak ele alıyor: “Fihrist”, fihrist sayfaları üzerine yapılan bir desen serisinden oluşurken, “Sulu Boya Pedi”nde sanatçının başka bir sulu boya resmi yaparken palet olarak kullandığı kağıdın üzerindeki lekelere müdahale etmesiyle, bu kağıt işlevsel bir araç olmaktan çıkıp başlı başına bir resme dönüşüyor.

Yalnızca nesneleri değil eserlere verilen isimleri de bir araç olarak gören sanatçı, bir dönemde aldığı ve artık ne kendisinde ne de piyasada bulunan bir kalemle ürettiği desene “Kayıp Kalem” ismini veriyor. “Kayıp Kalem”, desenin üretiminde sanatçıya eşlik eden aracın, bir kalemin nostaljisini temsil ediyor. Şahin, “Enstalasyon (Piyano için Etüd 2)” isimli tuvalinde ise planladığı ama yapamadığı bir enstalasyonu, Galeri 5 sergi mekânının zemin ve duvarını baz alarak iki boyuta sığdırıyor.

“Piyano için Etüd 1” ve “Enstalasyon (Piyano için Etüd 2)” resimleri mekâna ayna tutarak Galeri 5 mekânını da bir enstrümana çeviriyor. Bu iki resimde bir fikir olarak var olan aynalar, “Aracı Serisi”nde vücut buluyorlar. Bu desen serisinde yer alan ayna, figürlerin kendileri ile yüzleşmelerini sağlayan bir araca, aracıya, belki de ara bulucuya dönüşüyor.

“Enstrümanlar” sergisi, sanatçı ve aracısı arasında kurulan romantize edilmiş bir ilişkinin sessiz diyaloğunu yansıtırken, bir yandan da nesnelerin yani maddelerin kutsallaştırıldığı, insanların araçsallaştırıldığı bir dünyaya ayna tutuyor.

1986 yılında İzmir’de doğan Etem Şahin, Paris Sorbonne Nouvelle Üniversitesi’nde “Sinema” lisansını tamamladıktan sonra Paris Panthéon Sorbonne Üniversitesi’nde “Sanatta Yeni Medyalar” yüksek lisansını bitirdi. 2012-2014 yılları arasında İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde “Sinema ve Yeni Medya Sanatı” üzerine dersler veren sanatçı İzmir’de yaşıyor ve üretiyor.

www.dirensanat.com

ethem şahin, sergisi, akıllı telefonlar, akıllı sergiler, kalem sergisi, telefon sergisi, yağlı boya sergisi,ressamlar, akıllı telefonların gündelik hayattaki rolü

PAYLAŞIM
Önceki İçerik“American Horror Story: Cult” 6 Eylül’de başlıyor!
Sonraki İçerikTürk Sinemasına Yapılan Destekler Açıklandı
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan