Zehra İpşiroğlu’nun 15 Temmuz Darbe girişiminden hemen sonra kaleme aldığı kadın konusunun işlendiği ‘Memleketimden Kadın Manzaraları’ oyun metni kitabı Mitos Boyut yayınlarında sonbaharda çıkıyor.

Okurlarına yazmak ruh sağlığına iyi geliyor diyerek duyurduğu kitabını ” umutsuzluğun insanın başına gelecek en kötü şey olduğunu söyledi. Konuşmasında Adalet Yürüşüne katılanlara da enerji gönderen Zehra İpşiroğlu:” Sanırım pek çoğumuzun tanıdığı bir duygudur ama kötü zamanlarda çalışmak, yani herhangi bir konuda yoğunlaşmak çok iyi geliyor…

Bu günlerde adalet yürüyüşünde, sahnede, gazetede, dergide, yayınevinde herhangi bir sanatsal çalışmanın içinde nerede olursanız olun herkese olumlu enerji diliyorum. Çünkü hepimiz biliyoruz ki en kötüsü umutsuzluk…..”
Oyun yazma nedenini şöyle açıkladı:

“Ben de kalemi aldım elime. Yazma inanılmaz güzel bir duygu. Ama oyun yazma hele sahnelenecekse çok heyecan verici bir olgu. Frederico Fellini diyor ki “Yeni bir çalışmaya başladığımda içimdeki güce güveniyorum.Bu gücün beni bir yerlere götüreceğine inanıyorum” sanırım bu duygu da çok çok önemli….

Yeni çalışması

“Ben de Köln’de Theater am Bauturm’la yeni bir proje üstünde çalışıyorum. “Dünya’nın Göç Tarihi”. Adı üstünde göç sorunu üstünde duruyor. Ama malzeme olarak geçen yıl çıkan anı romanım “Mavi Eşek”den de yararlandım. Mart 2018 de sahnelenecek.”
Darbeden hemen sonra kaleme aldığım “Memleketimden Kadın Manzarları” Sonbaharda Mitosboyutda çıkacak. Almancasını Thomas Sessler Verlag ve ajans satın aldı ve  700 tiyatroya gönderdi. Umarım ilgilenen olur.
Geçen yılki çalışmalardan:

“Bakırköy Belediye Tiyatrosu’nda Ayla Algan’ın sahnelediği ve Cihan Bıkmaz’ın oynadığı “Lena Leyla ve Ötekiler” oyunum ise önümüzdeki sezon devam edecek. Sonbaharda Kiev Festivali’ne çağrıldı. Ama bu tek kişilik oyunun başka tiyatrolarda da oynamasını çok isterdim.
Geçen yıl Duygu Asena ödülü alan “Haneye Tecavüz”adlı belgesel romanım da tiyatroya uyarlanıyordu ama yolu tıkandı. Belki kadın ve şiddet konusunda duyarlı olan tiyatrocuların ilgisini ”
www.dirensanat.com

PAYLAŞIM
Önceki İçerikALBÜMÜ YAPTI ZİRVEYİ KAPTI
Sonraki İçerikSABANCI VAKFI KISA FİLM YARIŞMASI’NDA KAMERALAR ÇOCUK İŞÇİLERE ÇEVRİLECEK
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan