National Theatre’in ‘Frankenstein’i İKSV Salon’da

0

National Theatre’in ‘Frankenstein’i İKSV Salon’da

Şişhane’deki İstanbul Kültür Sanat Vakfı binası içindeki Salon’da geçen yıl başlatılan National Theatre Live gösterimleri bu yıl da sürüyor.

 

National Theatre Live’in ilk oyunu ‘Frankenstein’. Geçen yıl ‘Hamlet’ ile Salon ekranına konuk olan Benedict Cumberbatch bu defa Johnny Lee Miller ile birlikte değişen rollerde doktor Victor Frankestein ve yaratığını canlandırıyorlar. Delilik ve dahilik arasındaki o ince çizgide sürekli rol değiştiren oyuncular; bilimsel sorumluluk, ebeveyn ilgisizliği, bilinç gelişimi ve iyiyle kötünün doğasıtartışmaya açan ‘Frankenstein’, 2011’de kapalı gişe sahnelendi ve gösterildiği sinema salonlarında yarım milyondan fazla insana ulaştı. Benedict Cumberbatch’ı televizyon izleyicileri Sherlock, sinema izleyicileri ise Alan Turing rollerinden anımsayacaklar. Danny Boyle’un yönettiği heyecan verici, rahatsız edici, klasik ve gotik masal ‘Frankenstein’ yüksek çözünürlüklü kaydıyla Salon’a kurulacak beyaz perdede sunulacak. 11 – 18 – 25 Ekim Salı ve 1 – 8 – 15 – 22 Kasım Salı akşamları saat 20:30’da. Biletler 50 TL, öğrenci 40 TL olmak üzere Biletix satış kanalları ve İKSV ana gişeden temin edilebilecek.

www.dirensanat.com

 

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikEl Sistema Kültür Üniversitesi’nde
Sonraki İçerikPınar Çekirge: Gone Anti (Antigone oyunu hakkında)
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan