5. ULUSLARARASI SUÇ VE CEZA FİLMLERİ FESTİVALİ ÖDÜLLERİ VERİLDİ

0
5. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali “Uluslararası Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması” ve “Uluslararası Altın Terazi Kısa Film Yarışması” nın kazananlarına ödülleri Beyoğlu Atlas Sineması’nda gerçekleştirilen törenle verildi.

“Uluslararası Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması” En İyi Film ödülünü “Üç Pencere ve Bir Ölüm” (Three Windows and a Hanging) filmi, cinsel saldırı mağdurlarına yapılan ayrımcılığı özgün bir hikayeyle yansıtması, mağdurların suçlu gibi gösterilmesi hususunun yol açtığı adaletsizliği kendine has diliyle ve başarılı oyunculuk performansıyla ifade etmesi sebebiyle aldı. Ödül, yönetmeni Isa Qosja’ya iletmek üzere oyuncu Donat Qosja’ya takdim edildi. Qosja, ödülü; “savaş sırasında tacize uğrayan ve mağduriyete uğrayan kadınlar adına alıyorum” dedi.

Mert Yavuzcan, Deniz Bayder, Ayşen Batıgün, Duygu Keser (1)

“Uluslararası Altın Terazi Kısa Film Yarışması” En İyi Film ödülünü “Disiplin” (Discipline) filmi aldı. Ödüle layık görülme gerekçesi olarak; festivalin bu yılki teması olan ayrımcılığı ve onun kökenindeki hoş görüsüzlüğü ve ötekileştirmeyi toplumun tüm katmanlarındaki haliyle ve iyi bir sinema diliyle işlemesi gösterildi. Ödülü, yönetmen M. Sabre’ye iletilmek üzere festival adına Festival Koordinatörü Prof. Dr. Bengi Semerci aldı.

Geceye, Lucie Bader, Selman Dursun, Serdar Akar, Engin Ertan, Ozan Güven katılırken festival kapsamında filmleri gösterimde olan yapım ve oyuncu ekipleri de hazır bulundu.

Tören “Uluslararası Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması”nda En İyi Film ödülünü alan “Üç Pencere ve Bir Ölüm” gösterimi ile sona erdi.

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikANTALYA FİLM FESTİVALİ'NDE 'TOPLU SANSÜR'
Sonraki İçerikHAMİ ÇAĞDAŞ: SEÇİMİ KİM, NASIL KAZANDI?
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan