TİYATRO PERA'NIN ARALIK OYUN PROGRAMI

0

“Kısasa Kısas”

W.Shakespeare’in 450.doğum yıldönümü kapsamında sahnelenen oyun, adalet kavramını konu alır. Kentte yükselen adi suçlar ve ahlaki çöküş Dük’ün yönetimini tehdit etmektedir. Dük, durumu düzeltme görevini, yeğeni Angelo’ya verir. Sert önlemlerle keskin yasalar devreye girer ve ilk kurban evlilik öncesi ilişkisi yüzünden idama mahkum edilen Claudio olur. Kız kardeşi İsabella, ağabeyinin affedilmesi için gelince, Angelo’nun arzularıyla çelişen ilkeleri sarsıntıya uğrar. Dük kimlik değiştirerek olayları izler. Toplum, otoriter bir rejimle yeniden dizayn edilir. Komedi ve trajedinin iç içe geçtiği oyunda adalet, suç, merhamet, ahlak gibi kavramlar çevresinde, “Yasalar insan için mi devlet için mi vardır?” olgusu sorgulanır.

image004unnamed

“Akdeniz(Müzikal)” 5 kişilik orkestra ve 9 oyuncu tarafından oynanan oyunda, portakal toplayan iki kız kardeş, bildikleri tüm Akdeniz ülkelerinde hayali bir gezinti yaparlar. Gezinti boyunca Akdenizliler, beraberlerinde ülkelerinin şarkılarını, öykülerini, şiirlerini de getirirler. Portekiz, İspanya, Fransa, İtalya, Yugoslavya, Yunanistan, Kıbrıs, Türkiye ülkelerinde; aşk, özlem, eğlence, sürgün, faşizm, direniş, ölüm ve yaşam coşkusu temalarında bir yolculuk yapılır. Oyunda Fado’dan Flamenko’ya, Chanson’dan Rembetiko’ya, Balkan müziğinden, bizim türkülerimize dek pek çok şarkı kullanılmakta; yerel ve özgün danslarla bütünleşen şarkılar, her ülkenin kendi dilinde söylenmektedir. 

image007image006

Seyircinin Yoğun İlgisiyle Gişe Rekoru Kıran “Venedik Taciri” Bu sezonda Tiyatro Severleriyle Buluşuyor! 2008 Yılında Afife Jale Tiyatro Ödüllerinden “Yılın En İyi Oyunu”, “Yılın En İyi Erkek Oyuncusu” ve “En İyi Dekor Tasarımı” ödüllerine aday olan “Venedik Taciri” nde Mehmet Ali Kaptanlar, “2008 Lions Tiyatro Ödülleri En İyi Erkek Oyuncu” ve “2008 Sadri Alışık Tiyatro Ödülleri En İyi Erkek Oyuncu” ödüllerini aldı. W.Shakespeare’in yazdığı Nesrin Kazankaya’nın çevirip yönettiği “Venedik Taciri” İtalya’nın önemli bir ticaret merkezi olan Venedik kentinde geçmektedir. Yahudi tefeci Schylock’a vadesi gelen borcunu ödeyemeyen Hıristiyan tüccar Antonio, senet gereği ölümle yüz yüze gelir. Oyunda Hıristiyan ve Musevilerin iş dünyasındaki gerilimli ilişkilerinde, para, güç, aşk, ticaret ve adalet kavramları sorgulanır. Karnaval, maskeler, borsa, müzikler, danslar ve genelde Venedik kentinin büyülü atmosferi, oyunun belkemiğini oluşturur.

Tiyatro Pera 2014-15 Aralık-Ocak Oyun Programı

5 Aralık Cuma            Saat 20.00        “Kısasa Kısas

6 Aralık Cumartesi     Saat 20.00        “Kısasa Kısas

7 Aralık Pazar             Saat 18.30       “Kısasa Kısas

12 Aralık Cuma          Saat 20.00       “Kısasa Kısas

13 Aralık Cumartesi   Saat 20.00        “Kısasa Kısas

14 Aralık Pazar           Saat 18.30       “Kısasa Kısas

16 Aralık Salı             Saat 20.30       “Kısasa Kısas” -Caddebostan Kültür Merkezi

19 Aralık Cuma          Saat 20.00       “Akdeniz(Müzikal)

20 Aralık Cumartesi   Saat 20.00        “Akdeniz(Müzikal)

21 Aralık Pazar           Saat 18.30      “Akdeniz(Müzikal)

26 Aralık Cuma          Saat 20.00       “Venedik Taciri”

27 Aralık Cumartesi   Saat 20.00       “Venedik Taciri”

28 Aralık Pazar           Saat 20.00      “Venedik Taciri”

Tiyatro Pera www.tiyatropera.com

Tel: 0212 245 44 60

Tam Bilet: 35 TL İndirimli: 25 TL

pera@tiyatropera.com

PAYLAŞIM
Önceki İçerikYAŞAR İLKSAVAŞ: BASKILARA RAĞMEN TİYATRO YAPMAK
Sonraki İçerikRENGİN UZ : BİR TİYATRO DELİSİNDEN ‘BİR DELİNİN HATIRA DEFTERİ’
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan