'TİYATROYU TİYATROCULAR YÖNETİR'

0

İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (İŞTİSAN), İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İBBŞT) Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin’in istifasınının ardından kamuoyuna yansıyan “yönetim krizi” haberleriyle ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı.

İstanbul Şehir Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (İŞTİSAN), İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları (İBBŞT) Genel Sanat Yönetmeni Hilmi Zafer Şahin’in istifasınının ardından kamuoyuna yansıyan “yönetim krizi” haberleriyle ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada, dünyanın nadir “asırlık” sanat kurumlarından İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun bugünlerde, “yönetim krizi” haberleriyle anıldığını, ancak İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda sadece yönetim krizi olmadığını asıl meselenin kurumu sanatçıların elinden alıp bürokratlara devreden “yönetmelik krizi” olduğu vurgulanıyor.

page

Açıklamada şu sözler yer alıyor:

“Vesayetçi bir zihniyetle, tiyatro yönetmini bürokratlara teslim eden, tiyatronun en üst organı olan Yönetim Kurulu’nun başkanlığına İBB Genel Sekreter Yardımcısı’nı atayan, Genel Sanat Yönetmenliği’ni aşağılayarak işlevsizleştiren 2012 Yönetmelik Darbesi’nin sonuçlarını yaşamaktadır, Cumhuriyet’ten de yaşlı İstanbul Şehir Tiyatrosu. İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun 100. yılına yaraşır  kutlamalar, anmalar, etkinlikler yapılamamış olmasının nedeni “yönetmelik krizi”dir. İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun 100. yılına yaraşır bir oyun dağarcığına sahip olamamasının nedeni “yönetmelik krizi”dir. İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun, 100. Yılına yaraşır bir plan program ve konseptle yönetilmiyor olmasının nedeni “yönetmelik krizi”dir. İstanbul Şehir Tiyatrosu, sanatsal kriterleri hiçe sayan, kurumun yönetmenlerini üretimin dışına iten, sanatçılar ve sahne emekçilerinin aidiyet duygusunu köreltmeye çalışan kâh baskıcı kâh idare-i maslahatçı bir yönetim anlayışına layık değildir. 2012 Yönetmelik Darbesi’ni izleyen iki sezonun başarı bakiyesi, tiyatro bünyesinin bürokratik vesayete uyum sağlamasının imkânsızlığını da ortaya koymuştur.”

Açıklamada, “Sanata karşı inat”ın hiçbir zaman başarılı olmadığı belirtiliyor:

“İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun 100. yılını sessiz sedasız geçiştirmeye çalışmanın mahcubiyeti, bu yersiz “inatlaşma” artık son bulsun. İstanbul Şehir Tiyatrosu’nun “özerk”liğini sağlayacak bir yeniden yapılanma hamlesine bugün, hemen başlayabiliriz. Sanatsal özgürlüğü teminat altına alacak yeni bir yönetmelik için atacağımız her adım, 100 yıllık tarihimizin yüzünü güldürecektir. Herkesi, 1914 yılındaki İstanbul Belediye Başkanı Cemil Topuzlu’yu neden hayırla yad ettiğimizi düşünmeye davet ediyoruz. Herkesi, büyük ustamız Muhsin Ertuğrul’un ve binlerce sahne emekçisinin bilgiyle, birikimle, alın teriyle var ettiği İstanbul Şehir Tiyatrosu’na, saygı duymaya davet ediyoruz. Bürokratik vesayet denendi. Olmadı. Çünkü tiyatroyu tiyatrocular yönetir.”

PAYLAŞIM
Önceki İçerikEFES'DE BİR GEZİNTİ
Sonraki İçerikYARININ OYUNLARI 1- CAMBAZIN CENAZESİ İKİNCİKAT KARAKÖY
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan