18. YAPI KREDİ AFİFE TİYATRO ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNE KAVUŞTU

0

Bu yıl 18. kez düzenlenen, Türkiye’nin en prestijli ve uzun soluklu ödülü Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri 28 Nisan 2014 Pazartesi akşamı Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen görkemli bir törenle sahiplerini buldu.

 

Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’nde, 14 dalda ödül alacak adayların açıklanmasıyla başlayan heyecanlı bekleyiş, sanat ve iş dünyasının önde gelen isimlerinin bir araya geldiği ödül gecesiyle sona erdi. Tüm tiyatro camiasının merakla beklediği gecede Münir Özkul’un layık görüldüğü Muhsin Ertuğrul Özel Ödülü’nü kızı Güner Özkul aldı. Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü Ahmet Sami Özbudak’a, Yapı Kredi Özel Ödülü ise Prof. Dr. Zehra İpşiroğlu’na verildi.

Prof Dr Zehra İpsiroglu

Ödül töreninde yaptığı açılış konuşmasında, Afife Tiyatro Ödülleri’nin Yapı Kredi Ailesi için  ayrı bir anlam taşıdığının altını çizen Yapı Kredi CEO’su Faik Açıkalın “Bu yıl Yapı Kredi’nin 70. yılı. Tam 70 yıldır Türkiye’nin sosyal ve kültürel hayatının gelişimi için çaba sarf ediyoruz. “Kültür ve sanat bankası” olma sorumluluğunun bilinciyle Yapı Kredi olarak sanatın her dalına destek olmayı sürdürüyoruz. Yapı Kredi Yayınları bugüne kadar 4 binden fazla başlıkta kitap yayımladı. 1949 yılında çocuk tiyatrosuna destek veren ilk Türk bankası olduk. Ardından 1950’de ise çocukları ilk çocuk sineması ile buluşturduk.  Bunların en anlamlısı ise 1951 yılında Muhsin Ertuğrul tarafından kurulan ve tiyatromuzun efsane isimlerine ev sahipliği yapmış Küçük Sahne’nin kuruluşuna verdiğimiz destektir. İşte o dönemde başlayan tiyatro sevdamız 18 yıldır kesintisiz olarak sürdürdüğümüz Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri ile devam ediyor. Ne mutlu ki, Afife her yıl artan bir heves, inanç ve emekle gerçekleştiriliyor” şeklinde konuştu.

Faik Acikalin

Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri İcra Kurulu Başkanı Salih Başağa ise “Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri 18 yıldır devam ediyor. Bu önemli bir kazanım ve başarıdır. Çok sayıda insan, özveriyle bu işe emek veriyor. İşin mutfağında görev yapan arkadaşlarıma öncelikle teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Başağa sözlerine şöyle devam etti: “Afife’deki değişim sürecini başlatırken sıralayacağım ilkeler doğrultusunda, kendimize uzun vadeli bir yol haritası belirlemiştik. Birinci ilkemiz, her bir üyesinin eşit ağırlıkta oy hakkı olan, tek katmanlı bir jüri oluşturmaktı. İkinci ilkemiz, jüri kompozisyonunu gerek kuşak olarak, gerek teknik açıdan, tiyatronun farklı bakış açılarını temsil edebilecek kişilerden oluşturmaktı. Üçüncü ilkemiz ise koltuk sayısı kısıtını kaldırıp, tiyatronun her alanına erişebilmekti. Dördüncü ilkemiz işin yönetişim tarafı ile jüri tarafının kesin olarak ayrıştırılması ve Yapı Kredi bünyesinde çalışan hiç bir yöneticinin jüride yer almamasıydı. Şu anda bunların hepsini gerçekleştirmiş durumdayız.”

Salih Basaga
Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri İcra Kurulu Başkanı Salih Başağa ise “Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri 18 yıldır devam ediyor. Bu önemli bir kazanım ve başarıdır. Çok sayıda insan, özveriyle bu işe emek veriyor. İşin mutfağında görev yapan arkadaşlarıma öncelikle teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

33 kişilik jürinin, el yordamıyla karar vermesi yerine, oyunları izler izlemez, kanaatlerini somutlaştırarak görülür kılmalarını sağlayan, şeffaf bir online uygulama geliştirdiklerini belirten Başağa, “Bu sistem bize birçok bilgiyi de verebilmektedir. Jüri üyesi arkadaşlarım bu sezon 208 oyun izlediler. Toplamda 1700 kez tiyatroya gittiler. 11 ayrı kategoride, 2836 adayı tek tek değerlendirdiler. Sonuçta 17.176 kez oylama yaparak birazdan açıklanacak ödüllerin sahiplerini belirlediler. Zamanlarından fedakarlık edip, tiyatro için bir şeyler yapmaya çalışan ve bu uğurda günlerce, gecelerce mesai harcayan jüri üyesi arkadaşlarıma sizlerin huzurunda içtenlikle teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca birazdan açıklanacak kazananları da şimdiden tebrik ederim” şeklinde konuştu.

www.dirensanat.com

Manşet fotoğrafı: Necla İret Wabisca

PAYLAŞIM
Önceki İçerik18.AFİFE TİYATRO ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU
Sonraki İçerikEN BAŞARILI KADIN OYUNCU ÖDÜLÜ : ZERRİN TEKİNDOR
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan