HAYATTA KALMA MÜCADELESİ 'METOT'

0

METOT

Bir şirketin toplantı odası; iş görüşmesine gelen dört kişi, tüm hünerlerini ortaya koyup işi kapmak için gizem dolu çeşitli sınavlardan geçecekler. İspanyol Jordi Galceran’ın 2003 yılında kaleme aldığı ve günümüz iş dünyasının acımasız yönlerini ortaya koyduğu bu oyun, yazarına dünya çapında bir ün getirdi.

metod-107.02.2014   – 20:30

Çevre Tiyatrosu

08.02.2014   – 20:30

Çevre Tiyatrosu
14.02.2014   – 20:30

Sahne Pulcherie TAKSİM

 

14.02.2014   – 20:30

Sahne Pulcherie TAKSİM

15.02.2014   – 20:30

Sahne Pulcherie TAKsim
– Tam 34.00 TL Öğrenci 24.00 TL
Hayatta Kalmak İçin Metot 

“Bütün dünya bir sahnedir” demiş yazar. Hepimizin oyuncusu olduğu uçsuz bucaksız bir sahne! Kuralları başkalarınca belirlenen, sözleri başkalarınca yazılan, kurgusu başkalarınca tasarlanan bir büyük oyunun sahnelendiği doğal şano. Hayatta kalmanın tek yolu bu oyunda oynamak, hem de başarıyla. En iyi oyuncunun, en başarılı olduğu bir yaşam bu; yalanın gerçekle, gerçeğin oyunla, kurgunun hakikatle, hakikatin sanalla yer değiştirdiği bir hayali düzen, bir imajlar gezegeni. Giysinin kostüm, evlerin dekor, yüzlerin maske, bedenlerin kuklaya dönüştüğü; sözlerin ezberlendiği, davranışların makineleştiği, düşüncelerin otomatikleştiği, her gün yeniden ve yeniden başlayan bir oyun alanı. Dünya! “İnsan oynayan bir hayvandır” demiş yazar. Kendi doğasından hızla uzaklaşıp, başka bir benliği üzerine giyen, hep başka biri olmak için yaşayan bir canlı! Çocukluğunda; evde, sokakta, okulda büyük oyunun provasını yapan bir oyuncu adayı, gençliğinde; pek yakında sahneye çıkacağının farkındalığıyla gerginleşen, beğenilme kaygısıyla asabileşen bir bünye, büyüklüğünde profesyonel oyunculuğun kurallarına uyan, kurallarla uzlaşan, giderek sahnede memurlaşan maaşlı bir aktör. Her gün değişen düzene ayak uydurmaya çalışırken, her gün başka bir karakter olurken, kendi karakterinin aşındığını, belki de kendi karakterinin hiç var olmadığını fark etmeyen bir varlık. Kendisine sunulan rolü en iyi biçimde oynamak için çırpınan, sürekli uyum sağlayan, değişen, yüzleşmeden yüzsüzleşen, egosu tavanda bir oyuncu. İnsan! “İnsan neyle hayatta kalır?” diye sormuş yazar. Elbette oynayarak. Başarının, paranın, mutluluğunun, hayatta kalmanın yolunun en iyi oyuncu olmaktan geçtiğini bilerek. Kendisine sunulan düzenin, büyük oyunun kurallarına uyarak, metodu harfi harfine uygulayarak! Oynayarak, hep oynayarak! Gelin birlikte oynayalım.

Yazar – Jordi Galceran
Çeviren – Zerrin Yanıkkaya
Yönetmen – Serkan Keskin
Yönetmen Yardımcısı – ZeynepSu Kasapoglu
Ses Tasarımı – Alper Maral
Işık ve Dekor Tasarımı – Cem Yılmazer
Kostüm – Aslı Ersüzer
Oyunucular – Sarp Aydınoğlu, Sezin Bozacı, Serkan Keskin, Mustafa Kırantepe







PAYLAŞIM
Önceki İçerik'NEHİR' KTÜ AKM'DE
Sonraki İçerik'KAPLUMBAĞA' İLE ŞUBAT'TA TARİHİN SAYFALARI ARALANIYOR
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan