BAYKAL SARAN ÖDÜLÜ SÜKÜN IŞITAN’IN

0

Baykal Saran Ödülü Sükun Işıtan’ın  2012 -2013 ‘Baykal Saran Yılın Tiyatro Sanatçısı Ödülü’ Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncularından Sükun Işıtan’a verildi.

yilin-tiyatrocusu-sukun-isitan
‘Cesaret Ana ve Çocukları’ oyunundaki başarılı yorumundan dolayı Sükun Işıtan’a verildiğini açıkladı.

Lemi Bilgin, Atilla Sav, Selçuk Yöntem, Rüştü Asyalı ve Erkal Saran’dan oluşan ödül seçici kurulu ödülün 2012-2013 tiyatro mevsiminde sahnelenen Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı ‘Cesaret Ana ve Çocukları’ oyunundaki başarılı yorumundan dolayı Sükun Işıtan’a verildiğini açıkladı.

28 Temmuz 2006 günü vefat eden Devlet Tiyatroları Sanatçı-Rejisörü Baykal Saran anısına verilen ödül için 28 Ekim 2013 günü saat 20:00’de Akün Sahnesi’nde ‘Cesaret Ana ve Çocukları’ oyununun özel temsilinin ardından bir tören yapılacak.

 

 

CESARET ANA VE ÇOCUKLARI :

images

Anlatılan Otuz Yıl Savaşları ama 1939’da yazılmış bu metin, o sırada Avrupa’nın ufkuna tüm karanlığıyla çöken İkinci Dünya Savaşı’nın gelişi hakkında dahice bir kehanet niteliğine de bürünüyor. Savaştan kim ne bekler, kim kazanır, kim kaybeder soruları oyundaki tüm kişilerde ama en çok da “Cesaret Ana”da somutlanırken, esas olarak seyircinin savaş gerçekliğini tüm boyutlarıyla sorgulaması ve “savaş çıkmış” yalanını kendine söylemekten artık vazgeçmesi amaçlanıyor.

Cesaret Ana’nın söylediği “Büyük Teslimiyetin Türküsü” durumu güzel özetliyor: “Öttü saksağan / Doldu zaman / O katıldı orkestraya / Ve adımını uydurdu / İşte karıştı araya.”Fonda savaş davulları….Haydi bağıralım hep birlikte: “Savaş, elma dersem çık, armut dersem çıkma!”

Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen “Cesaret Ana ve Çocukları”, isimli oyunun yazarı Bertold Brecht. 1618-1648 yılları arasında aşağı yukarı tüm Kıta Avrupa’sını kasıp kavuran ve görünürde Protestanlarla Katolikleri karşı karşıya getiren “Otuz Yıl Savaşları” tarihsel çerçevesine yerleştirilmiş bu sıradan insan manzaraları, bir laboratuvar-metin özelliğini taşıyor

www.dogansanat.com

PAYLAŞIM
Önceki İçerikTUNCER CÜCENOĞLU'NDAN BİR ANADOLU EFSANESİ: KIZILIRMAK
Sonraki İçerikBAYKAL SARAN ÖDÜLÜ SÜKÜN IŞITAN'IN
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan