"DIANA"

0

DIANA
Galler Prensesi Diana’nın hayatının son iki yılına ışık tutan bir film “Diana”. Akademi ödüllü
güzel oyuncu Naomi Watts’ın canlandırdığı Prenses Diana rolü, içinde çok naif ve tutkulu bir
kadını barındıran bir aşkın hikâyesi. Naveen Andrews (The English Patent) Naomi Watts’a Dr.
Hasnat Khan rolünü canlandırarak eşlik ediyor. Filmde Douglas Hodge Paul Burrell ve Cas
Anvar Dodi Fayed rolüne hayat veriyor.

9738507377_d8e8fb9fc4_z

 

 

Oscar adayı Downfall filminin yönetmeni Oliver Hirschbiegel’ın yönetmenlik koltuğuna
oturduğu Diana filmi, içinizi acıtacak türden bir hikaye… Kate Snell’in kaleme aldığı “The
Clink” kitabından sinemaya uyarlanan Diana, bir insanın gerçek aşkı ve mutluluğu nasıl
bulduğunu, sosyal sorumluluk duygusunu ve hak ettiği aşkı anlatıyor.
Diana filminde Prenses Diana ve Pakistan’lı kalp cerrahı Dr. Hasnat Khan arasındaki büyük aşk
anlatılıyor. Yönetmen Oliver Hirschbiegel “Filmde Diana’nın hayatının son 2 senesini
aydınlatıyoruz. Filmimizin gerçekleri anlatması için Khan’dan çok detaylı bilgiler aldık. Bunları
anlatırken biraz gergin ve üzgündü. Fakat bunları öğrenmek filmimizin gerçekleri yansıtması
için çok yararlı oldu.” diyor.

9738507377_d8e8fb9fc4_z

 

“Diana hayatının son iki senesinde kendini bulabilmiş bir kadın ve bu farkındalıkla Prenses
kimliğini bir tarafa bırakıp kendini yaşamaya başlamış. Zor durumdaki tüm ülkelere yardıma
koşan, insanlarda “yardım” algısını yeniden uyandıran ve gerçekten sevilmenin nasıl bir
duygu olduğunu öğrenen bir kadın. Hasnat’la yaşadığı tutkulu aşk küllerinden doğmasına
sebep oluyor. Diana rolü ilk teklif edildiğinde, karakterin ağırlığından dolayı endişe
duymuştum fakat senaryoyu okuyup Diana’nın aslında kim olduğunu öğrenince, insanlardaki
prenses algısını da bir nebze olsun değiştirebilmek adına bu muhteşem kadını canlandırdım.”
diyor Naomi Watts.

9740660120_0a20c72089_c

 

 

Yönetmen Oliver Hirschbiegel, Diana’nın bir biyografi değil, bir hikâye olduğunu altını çizerek
anlatıyor. “Diana tüm dünyaya mal olmuş ve herkesin sevgisini kazanmış bir kadın. Böyle bir
karakterin filmini yapmak büyük riskler içeriyor. Biz Galler Prensesi Diana’nın iç dünyasındaki
karanlıkları aydınlatmak için bu filme başladık ve bunu başardık diye düşünüyorum” diyor.
Filmin yapımcısı Hirschbiegel “Diana’yı okudukça ona olan aşkım daha da arttı. Hayatımda
tanıdığım en güçlü kadınlardan biri kesinlikle Diana. Kraliyet ailesine giriyor ve önünde iki yol
var; biri kurallara uyup oyunu oynamak diğeriyse kendisi olmak. Diana, kendisi olmayı tercih
eden bir kahraman. Büyük korkular yaşayan fakat hedefinden asla vazgeçmeyen muhteşem
bir kadın o! Bu filmi yaptığımız için son derece mutluyum.” diyor.

9738508163_bca293dd56_z

 

Yönetmen Oliver Hirschbiegel ,“Diana depresif ve yalnız
bir kadınken bir anda kendini keşfetmeye başlıyor.
Khan’la yaşadığı muhteşem aşk da Diana’nın hayata bakış
açısını değiştiriyor. İnsanların bu aşkı bilmeleri gerektiğini
düşünüyorum. Benim için o aşk peri masalı kıvamında;
sıradan ve farklı bir kültürden gelen bir adam tüm
dünyanın hayranlık duyduğu bir kadına aşık oluyor. Bu
hikâye tüm izleyenlere çok farklı şeyler ,öğretecek.” diyor.
Vizyon Tarihi: 20.09.2013,
Yönetmen: Oliver Hirschbiegel,
Oyuncular: Naomi Watts, Naveen Andrews, Douglas Hodge
Senaryo: Stephen Jeffreys
Görüntü Yönetmeni: Rainer Klausmann,
Müzik: Keefus Ciancia, David Holmes,
Fragmanı izlemek için: http://www.youtube.com/watch?v=wqG7Z5GETgU
Fragmanı indirmek için: http://we.tl/sayN4Os2CA
Görselleri indirmek için: http://we.tl/1UkGUcG8yQ
Dağıtım: Tiglon
İthalat: Embankment Films

PAYLAŞIM
Önceki İçerik“DIANA”
Sonraki İçerikSONER YALÇIN’DAN MADIMAK BELGESELİ
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan