TÜRKİYE SİNEMASININ SEÇKİN ÖRNEKLERİ ALTIN KOZA’DA

0

ÜRKİYE SİNEMASININ SEÇKİN ÖRNEKLERİ ALTIN KOZA’DA

16 – 22 Eylül tarihleri arasında yapılacak Adana Büyükşehir Belediyesi 20. Altın Koza Film Festivali kapsamında, Altın Kozalılar ve Özel Gösterimler başlıkları altında ülkemiz sinemasının seçkin örnekleri izleyiciyle buluşacak.

16 Eylül’de başlayacak Adana Büyükşehir Belediyesi 20. Altın Koza Film Festivali kapsamında çeşitli başlıklar altında 215 film, 450 gösterimle izleyiciyle buluşacak. Altın Kozalılar ve Özel Gösterimler ise, ülkemiz sinemasının önemli örneklerini izleyiciyle buluşturmaya aday.

Altın Kozalılar bölümü, ilki 1969 yılında yapılan ülkemizdeki önemli kültür sanat etkinliklerinden biri olarak kabul edilen festivalde yıllar içinde çeşitli dallarda ödüller kazanmış filmleri izleyiciyle yeniden buluşturuyor. Bölüm kapsamında Metin Erksan’ın1969 yılında En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Stüdyo Çalışması ödülleri almış filmi Kuyu, Yılmaz Güney’in 1970 yılında En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Fotoğraf ödüllerine layık görülmüş filmi Umut, Ömer Lütfi Akad’ın 1973 yılında En İyi Film ödülü almış eseri Gelin, Zeki Demirkubuz’un 1997 yılında En İyi Film Ödülü almış eseri Masumiyet, aynı yıl Nuri Bilge Ceylan’ın Yılmaz Güney Özel Ödülü almış filmi Kasaba, 2004 yılında Uğur Yücel’in En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülü almış filmi Yazı Tura, 2006 yılında Reha Erdem’in En İyi Film, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, Umut Veren Genç Erkek Oyuncu, Umut Veren Genç Kadın Oyuncu ödülleri almış filmi Beş Vakit, 2008 yılında Özcan Alper’in En İyi Film, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ve Jüri Özel Ödülü almış filmi Sonbahar, 2009 yılında Mahmut Fazıl Coşkun’un En İyi Yönetmen, En İyi Kurgu, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Erkek Oyuncu ödülleri almış filmi Uzak İhtimal, 2010 yılında Semih Kaplanoğlu’nun En İyi Film, Jüri Özel Ödülü ve SİYAD En İyi Film ödülleri almış filmi Bal ve 2011 yılında Ruhi Karadağ’ın Adana İzleyici Jürisi Ödülü almış filmi Simurg, sinemaseverlerle buluşacak.

Özel Gösterim bölümünde ise, son bir yıl içinde dikkat çekmiş ancak  Adana’da izleyiciyle buluşma şansı yakalayamamış yapımlar yeralıyor. Ali Aydın’ın 2012 yapımı filmi Küf ve yine aynı yıl gösterime giren Erdem Tepegöz imzalı Zerre, Hakkı Kurtuluş ve Melik Saraçoğlu’nun geçtiğimiz Altın Koza Film Festivali sırasında Adana’da bulunan yönetmenler, Fatih Akın, Mahmut Fazıl Coşkun, Reis Celik, Orhan Eskisoy, Hüseyin Karabey, Erden Kıral, Belmin Soylemez, İnan Temelkuran ve Derviş Zaim ile yaptıkları söyleşilerden oluşan 2013 yapımı Adana 2012 ve bu yılın en dikkat çekici yapımlarından Onur Ünlü’nün Sen Aydınlatırsın Geceyi adlı filmleri seyirci ile buluşacak.

Zerre’nin galası 19 Eylül Perşembe günü yönetmen Erdem Tepegöz’ün katılımıyla saat 17.45’de Arıplex Sineması’nda, Küf’ün galası yine 19 Eylül Perşembe günü yönetmen Ali Aydın ve oyuncu Ercan Kesal’ın katılımıyla 17.45’de Avşar Sineması’nda ve Sen Aydınlatırsın Geceyi’nin galası 20 Eylül Cuma günü oyuncular Ercan Kesal, Ahmet Mümtaz Taylan ve Ayşenil Şamlıoğlu’nun katılımıyla Avşar Sineması’nda gerçekleştirilecek.

Bu yıl 16 – 22 Eylül tarihleri arasında Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek, 20. Uluslararası Altın Koza Film Festivali kapsamında yapılacak Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda jüri başkanlığını, Berlin Film Festivali Avrupa Film Pazarı Direktörü Beki Probst yürütecek.

ALTIN KOZA’DA JÜRİ BAŞKANI BEKİ PROBST

Bu yıl 16 – 22 Eylül tarihleri arasında Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek, 20. Uluslararası Altın Koza Film Festivali kapsamında yapılacak Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda jüri başkanlığını, Berlin Film Festivali Avrupa Film Pazarı Direktörü Beki Probst yürütecek.

Adana Büyükşehir Belediye Başkan vekili Zihni Aldırmaz tarafından yapılan açıklamada bu yıl 16-22 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek olan 20. Uluslararası Altın Koza Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda jüri başkanlığını, film endüstrisinin en güçlü ve en deneyimli isimlerinden Beki Probst’un üsteleneceğini bildirdi. Aldırmaz; “Festivalimizde bu yıl alanında dünyanın önde gelen isimlerinden biri olan Sayın Probst’u ağırlayarak, ülkemizin son dönem sinemasını yakından gözlemlemesini sağlamayı amaçlıyoruz”

Türkiye’nin en önemli kültür sanat etkinliklerinden biri olan Altın Koza Film Festivali, bu yıl 20. yaşına özel dopdolu bir program hazırlıyor.

Beki Probst kimdir?

Beki Probst, İstanbul’da doğdu. 25 yıldır film endüstrisine yön veren isimler arasında kabul edilen Probst, hukuk ve gazetecilik öğrenimi gördü. Çalışma hayatına Tercüman Gazetesi ve Hayat Mecmuası’nda başladı. 1960 yılında İsviçre’ye giden Probst, orada çeşitli kültürel etkinlikler düzenledi ve sinema işletmeciliği yaptı. 1981 – 1988 yılları arasında Berlin Film Festivali’ne Türkiye ve Yunanistan’dan film seçen Probst, 1985 – 1995 yılları arasında Locarno Film Festivali’nde seleksiyon komitesinde görev yaptı.

Probst, 1988 yılında başına getirildiği Berlin Film Festivali’nin Film Fuarı’nı EFM – European Film Market / Avrupa Film Pazarı’na dönüştürdü.

Cenevre Stars de Demain / Yarının Yıldızları festivalinin sanat yönetmenliği de üstlenen Beki Probst, dünyanın birçok önde gelen film festivalinde jüri üyeliği yaptı.

Festivalin tüm yarışmalarına ait yönetmelik ve başvuru formlarına www.altinkozafestivali.org.tr  adlı internet sitesinden ulaşılabilir.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikBüyük Kumar
Sonraki İçerikANTALYA ALTIN PORTAKAL FİLM FESTİVALİNDE “68’DEN BUGÜNE”
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan