TELEKİNEZİ SİNEMADA; “ARİTMİ” GELİYOR

0

Aritmi

Başta kısa film olarak çekilen Aritmi, şu sıralar uzun metraja uyarlanıyor. Yazarlığını ve yönetmenliğini üstlenen Volkan Zengin, filmin konusuna güvendiği için kısa metrajını bir festivale göndermek yerine, bu filmi uzun metraja uyarlama kararı aldı. Aritmifilmi, Türk sinemasında şimdiye kadar hiç denenmemiş bir konu olan telekineziyi ele alıyor. Filmin baş karakteri telekinezi yeteneği ile ünlü olmaya çalışan biridir. Her ne kadar üstün yetenekli biri gibi görünse de, aslında yetenekleri oldukça sınırlıdır ve aynı zamanda kalp hastasıdır. Bir yandan yeteneklerini geliştirerek kendisini kanıtlamaya çalışırken, bir yandan da kalbi ile mücadele etmektedir.

TELEKİNEZİ SİNEMADA; “ARİTMİ” GELİYOR

 

Kısa film olarak çekilen “Aritmi”nin yönetmeni Volkan Zengin; Filmin konusuna güveniyorum. Uzun metraja uyarlandığında büyük ilgi göreceğine eminim.

Başta kısa film olarak çekilen “Aritmi”, şu sıralar uzun metraja uyarlamakta. Yazarlığını ve yönetmenliğini üstlenen Volkan Zengin, filmin konusuna güvendiği için kısa metrajını bir festivale göndermek yerine, bu filmi uzun metraja uyarlama kararı aldı. Volkan Zengin “Film kısa metraj olarak da güzel fakat 4 dakikada özetlemek yerine, geniş bir zaman aralığında anlatılırsa mükemmel bir fantastik filme dönüşebilir” açıklamasını yaptı.

Türk Sinemasında Fantastik Öğeler

Türk sinemasında fantastik film denilince akla Malkoçoğlu, Tarkan, Zagor gibi filmler gelir. Aritmi filmi, Türk sinemasında şimdiye kadar denenmemiş olan telekineziyi konu edinmekte. Filmin başkarakteri telekinezi yeteneği ile ünlü olmaya çalışan biri. Her ne kadar üstün yetenekli biri gibi görünse de, aslında yetenekleri sınırlı. Aynı zamanda kalp hastası… Kahramanımız bir yandan yeteneklerini geliştirerek kendisini kanıtlamaya çalışmakta, bir yandan kalbi ile mücadele etmektedir.

 

Aritmi

Film Sanatçıların Psikolojilerine Değiniyor

Filmin ilginç yanı, tam bir zaman ve mekânda geçmemesi. Filmde günümüzden de öğeler var, 18 yüzyıldan da ama tam olarak ne geçmiş nedende günümüz… Tam olarak bir zaman dilimi belirtilmemiş olsa da, filmin ele aldığı sorunlar aslında günümüzün sorunları. Filmde genel olarak sanatçıların yaşadığı psikoloji ve bunalım değiniliyor. Yoksul ama yetenekli sanatçıların ilk önce hayatlarını sürdürebilmeleri için alternatif bir işe ihtiyaç duyduklarını belirten film, kapitalizme de ağır eleştirilerde bulunmaktadır.

Yapım şirketi ile olan anlaşmazlık nedeni ile çekimlerine ara verilen filmin, yeni bir yapım şirketi ile anlaşılması durumunda çekimlerine kaldığı yerden devam edeceği bildirildi.

PAYLAŞIM
Önceki İçerikAdım Adım Steve Jobs’a Dönüşmek
Sonraki İçerikVAMPİR KIZ KARDEŞLER (Vampire Sisters)
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan