Adım Adım Steve Jobs’a Dönüşmek

0

Bu Cuma Amerika ile aynı anda gösterime giren Jobs filminin başrolünde yer alan Ashton Kutcher’ın Steve Jobs’a olan benzerliği çok konuşuluyor. Kutcher, Steve Jobs’a nasıl dönüştüğünü şöyle açıkladı: “Steve Jobs’un belgesellerini ve röportajlarını izledim. Aradığım şey belli hareketleri, mimikleri ve idealleriydi. Hareketlerini parçalara ayırarak inceledim. Yürüyüşünü, aksanını, bir şeyi yanıtlamadan önce duraksamasını ve anladığını göstermek için başını sallamasını, bir övgüyü kabul ederken ellerini kavuşturmasını ve anlaşmazlığa düştüğünde küçümseyen bakışlarını.”

ADIM ADIM STEVE JOBS’A DÖNÜŞMEK

 

Bu Cuma Amerika ile aynı anda gösterime giren JOBS filminin başrolünde yer alan Ashton Kutcher’ın Steve Jobs’a olan benzerliği çok konuşuluyor.

 

adim_adim_steve_jobsa_donusmek_h9339
Peki Hollywood’un yakışıklı aktörü nasıl Steve Jobs’a dönüştü merak ediyor musunuz?

 

“Steve Jobs’un belgesellerini ve röportajlarını izledim. Hatta soundcloud dosyalarını indirdim. Aradığım şey ise belli hareketleri, mimikleri ve idealleriydi.”
“Hareketlerini parçalara ayırarak inceledim. Yürüyüşünü, ince dudaklarını, aksanını, bir şeyi yanıtlamadan önce duraksamasını ve anladığını göstermek için başını sallamasını, bir övgüyü kabul ederken ellerini kavuşturup namaste demesini ve anlaşmazlığa düştüğünde verdiği küçümseyen bakışlarını. Konuşurken ellerini nasıl oynattığına dikkat ettim ve daha sonra parmaklarıyla devam etmesini. “Ve” ve “Şimdi” sözlerini düşünmeye zaman kalsın diye yayarak söylemesine.”

 

“O ne tükettiyse onu tüketmeye başladım. Çünkü dış görünüşünü çözdükten sonra dünyayı niye böyle gördüğünü daha iyi anlamak istedim. Onun okuduğu kitapları okudum, Bauhaus, Folon, Ansel Adams gibi hayranı olduğu sanatçıları araştırdım. Onun yediği yemekleri yedim; üzüm, havuç suyu ve popcorn. Hayranı olduğu girişimcileri araştırdım; Edison, Edwin Land.”

 

“Birlikte çalıştığı insanlarla çalıştım. Kurnaz hazır cevaplılığını ve çelişkili karar verme huyunu mantığıma sığdıramaya çalıştım.”

 

“Ve son olarak onu en iyi tanımlayacak olan icat ettiği ürünlerini kullandım.  Onlar içinde ve dışında çok zarif, düşünceli, hassas, artistik, cesur, ön görüşlü, karmaşık, kullanışlı, eğlenceli, güçlü, kusurlu ve güzeller… Aynı Steve gibi.”

 

PAYLAŞIM
Önceki İçerikÖlümcül Oyuncaklar: Kemikler Şehri
Sonraki İçerikTELEKİNEZİ SİNEMADA; “ARİTMİ” GELİYOR
SABİT DOĞAN Eğitimci • Yazar • Sanat İnsanı • Dijital İçerik Üreticisi Sanatın İzinde Başlayan Bir Yolculuk Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği mezunu olan Sabit Doğan, sanatla ilk kez OMÜ Tiyatro Topluluğu’nda (OMÜTİT) tanıştı. “Kanlı Nigar” oyunundaki Narçin karakteriyle sahneye adım attığında, performansı büyük yankı uyandırdı; oyun onlarca kez sahnelendi, her şehirde yoğun ilgi gördü. Eğitimci kimliğine geçişinde idealizmiyle öne çıkan Doğan, öğretmenliğe Şanlıurfa Siverek’in Hanharabe Köyü’nde başladı. İstanbul’un konforunu geride bırakıp, zor koşullarda eğitim vermeyi seçti. Askerliğini Şırnak Beytüşşebap’ta yaptıktan sonra yeniden İstanbul’a döndü. Yazarlık, Dergicilik ve Dijital Yayıncılık İstanbul yıllarında tiyatro oyunculuğu, metin yazarlığı ve senaryo çalışmalarına yöneldi. Hürriyet Gösteri Dergisi'nde Hami Çağdaş’la birlikte hazırladığı kültür–sanat dosyaları ve röportajlar büyük ses getirdi. Daha sonra kurduğu www.dirensanat.com adlı dijital sanat portalı, 15 yıldır Türkiye’nin en saygın kültür–sanat yayınlarından biri olarak varlığını sürdürüyor. Hem kurucusu, hem yayın yönetmeni, hem de editörü olan Doğan; sanatın ve sanatçının sesi olmayı ilke edindi. Portal, “Yılın En Prestijli Sanat Haber Kaynağı” ödülünü kazandı. Diren Sanat YouTube Kanalı’nda ise 200’ü aşkın sanatçı, yönetmen ve yazarla yaptığı röportajlar sanat dünyasında büyük yankı uyandırdı. Eğitimde İnovasyon ve Duyarlılık Sabit Doğan, Beşiktaş Sakıp Sabancı Anadolu Lisesi’nde biyoloji öğretmenliği yapmaktadır. %0,1’lik dilimden öğrenci alan bu okulda 15 yıldır görev yapmakta; sadece ders anlatan değil, öğrencilerini yaşamla tanıştıran bir rehber olarak görülmektedir. Kurucusu olduğu Robotik Kulübü, ulusal ve uluslararası yarışmalarda birincilikler kazandı. Ayrıca Raylı Sistemler Projesi’ni organize edip yürütücülüğünü üstlendi, Beyaz Bayrak Projesi’nde görev aldı, TÜBİTAK Türkiye Birinciliği kazanan öğrenciler yetiştirdi. Türkiye’de mobbing kavramını ilk kez gündeme getiren eğitimcilerden biri olarak dikkat çekti. Bu konuda açtığı ilk davalar ve kamuoyu çalışmaları birçok kişiye cesaret verdi; hakkında tezler yazıldı. Dijital Dönüşümün Sanatçı Yüzü Sabit Doğan bugün, sosyal medyada milyonlara ulaşan içerikleriyle hem sanatın hem eğitimin yüzünü dijital dünyaya taşımaktadır. Eğitim, sanat, mizah, kişisel gelişim, yemek kültürü ve edebiyatı harmanlayan içerikleri; aylık 40 milyondan fazla izlenme elde etmektedir. Kendisini “bilim ve sanatın izinde yürüyen bir eğitimci” olarak tanımlasa da, izleyicileri onu çoğu zaman evin içindeki bir dost, bir ağabey, bir rehber olarak görür. Sıcaklığıyla, derinliğiyle ve üretkenliğiyle hem öğretmen hem anlatıcı, hem sanat insanı hem de dijital çağın vicdanıdır. “Sanat, insanın kalbine dokunmadan hiçbir işe yaramaz.” — Sabit Doğan