Hami Çağdaş:Abulkasem’lerin istilası durdurulabilir mi?

0

Abulkasem’lerin istilası durdurulabilir mi?

“‘İstila’yı görün… Son günlerde yaşanan Trump çılgınlığını, onlarca ülkenin sokaklarındaki ‘yabancı’ların, ‘öteki’lerin neler yaşadığını daha iyi anlayabilmeniz için…”

 

HAMİ-ıstıla
HAMİ ÇAĞDAŞ

Bugünlerde İstanbul’un tiyatro salonlarında bir hayalet dolaşıyor: Abulkasem’in hayaleti. Sizler de tanıyorsunuz onu. Evinizin çevresinde oturan kimi komşularınız… aile büyüklerinizin “bir zamanlar çok iyi arkadaşlarımızdı şimdi göçtüler dediği” insanlar ya da dillerini anlamadığınız, yabancıladığınız birileri ya da onların mezhebi farklı denilenler…. Gerçek adlarını bile öğrenemediğimiz ölüler… Sokaklarda görüp çekindiğimiz, burada ne arıyorlar dediğimiz Suriyeliler, Afrikalılar. Herkes, hepimiz bu ‘öteki’lerin istilasından yakınırız. Bize uyamadıklarından bizim gibi olamadıklarından söz edilir hep. Trump örneği tartışılır olurdu bir de… İşte çiçeği burnunda tiyatro ‘b Planı’ bu istilayı anlatıyor, bizi bu insanların yaşadığı en yakıcı, acıtıcı ve en komik durumlarına tanık ediyor. Oyunun yazarı Jonas Hassen Khemiri 1978 doğumlu İsveç’te ekonomi okumuş ödüllü bir romancı ve oyun yazarı… Adından anlaşılacağı gibi, bir melez; Tunuslu bir baba ile İsveçli bir annenin çocuğu. Muhtemelen hayatından ve göçmen cenneti (!)  İsveç’teki deneyimlerinden yola çıkarak yazdığı oyunu ‘İstila’, bu nedenle çok gerçekçi bir yapıya sahip ve hem acıklı hem de komik özellikler taşıyor… ‘İstila’ en son ülkesinde Obie Ödülleri’nde ‘En iyi oyun yazarı’ ödülüne değer bulunmuş.

Abulkasem bir göçmen. Bir batı ülkesinde farklı biri, rengi, dini, dili, kimliği… Adı, önce arkadaşları arasında bir farklılık simgesi olarak dolaşmaya başlıyor ve zaman içinde efsaneleşiyor. Artık her ‘başka biri’ Abulkasem’dir… Oyun boynca Abulkasem’in önce imgesi, daha sonra somutlaşmış kişi olarak serüvenini izliyoruz. Zaman içinde Abulkasem, efsaneleşir, sanatçı olur, dansçı olur, örgüt lideri olur… kimse kendisiyle karşılaşmamıştır ama herkes onu tanıdığını iddia eder. Ama her zaman ‘yabancı’ ve ‘başkası’dır. Oyunda, özellikle televizyondaki tartışma programı o kadar tanıdık ve bildik ki… Bu yol Abulkasem’in bir simge olmasına kadar gider. Arkadaşlar arasında başlayan isim esintisi, önce bir lakap fırtınasına, daha sonra da bir fikir ve imaj kasırgasına dönüşür…

Yabancı için iki yol vardır: Ya Abulkesem gibi yabancı, öteki, terörist, ekmeğini yediği ülkeye ihanet eden biri olacaktır… Ya da kimliğini gizleyecek, unutacak, asimile olacaktır, ülkenin geleneklerine uyacak hatta ikram edilen domuz etini bile yiyecektir… Kimliğini yok etmek için parmak izini bile silecektir. Bir zamanlar derilerinin renklerini beyazlatmayı seçen Afro Amerikalılar gibi (Michael Jackson örneğini hatırlayalım)

öykünün sağlamlığı ve kapsamı açısından istila çok başarılı

Khemiri’nin metni, öykünün sağlamlığı ve kapsamı açısından çok başarılı. Laf salatasından, sululuklardan ibaret metinlerin rağbet gördüğü son günlerde sağlam sosyolojik ve siyasal düşüncesi, göndermeleri ve mizahı nedeniyle öne çıkıyor. Aynı zamanda çok bıçak sırtı bir metin, çünkü iyi sahnelenmediğinde çok tekdüze olma ihtimali yüksek. Başarıyı katlayan ve üst düzeye çıkaran oyunun hem çevirmeni hem de yönetmeni Sami Berat Marçalı olmuş. Elbette dramaturg Dilek Tora’yı da kutlamak gerek (Dramaturgun katkısını sahnede göremediğimiz için başarıdaki payı konusunda kesin bir şey söyleyemeyiz ama yine de ben önemli bir katkısı olduğunu düşünüyorum). Özellikle küçük salonlarda gezen tiyatrolara örnek olacak dekor tasarımı için de Jesse Gagliardi’yi kutlamalıyım. Göçebeliği, taşınmaları, yoksulluktaki çok işlevli kullanımları çağrıştıran sandıkları ve duvardaki parmak izi için. İnsanın biricikliğini ve silinmez (!) kimliğini simgeleyen bu iz, oyunun trajik sonunun da gücünü arttırıyordu. Oyunculara gelince; Barış Gönenen (elbette sahneye taşıdığı kişilerde ayrıntıları başarıyla ortaya çıkarması, komedi yeteneği ile diğerlerinden ‘mek parmak’ öndeydi) , Hakan Kurtaş, Efe Tunçer, Seda Türkmen… Seyirciyi oyunun her anınıda dikkatli ve ilgili tutmayı başarırken, iyi tiyatronun, iyi oyunculuğun ne olduğunu da gösteriyorlar.

‘İstila’yı görün… Son günlerde yaşanan Trump çılgınlığını, onlarca ülkenin sokaklarındaki ‘yabancı’ların, ‘öteki’lerin neler yaşadığını daha iyi anlayabilmeniz için…

Tel: 0542 761 54 29

İstila Program

8 – 22 -23 – 28 Şubat Beyoğlu Kumbaracı50 / 12 Şubat Maslak Massk Sahne

HAMİ ÇAĞDAŞ

www.dirensanat.com

Bu yazıda bulabilecekleriniz:

istila oyunu hakkında bilgi? istila oyununda kimler oynuyor? istila’nın oyunculukları? istila’nın dekor ve kostum hakkında bilgi? istila’ nerede ne zaman oynuyor? istila’nın dramaturgu kim?

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.