HEDWİG VE ANGRY İNCH- Yaşar İlksavaş

0
hedwig

 

Ve sahnede Hedwig. Doğu Berlinli trans şarkıcı. Çıktığı dünya turnesinde yolu İstanbul’a düşmüş.

Görüntüsü ve sesiyle seyircisini büyülüyor. Bir yandan şarkılarını söylerken bir yandan da seyircisiyle adeta dertleşiyor, içini döküyor, acılar, yalnızlıklar, hayal kırıklıkları, aşk kırgınlıklarıyla dolu benzersiz yaşam öyküsünü anlatıyor.

yasar-ilksavar
Yaşar İlksavaş

Hansel felsefe ve rock’la tutku derecesinde ilgilenen bir genç. Baba pedofil, anne anlattığı öykülerle kafasını karıştıran bir kadın. Hansel özgürlüğün varolduğu Batı Berlin’e geçme hayalleri kurmaktadır. Bu arada bir amerikan askeriyle karşılaşır. Kendisine aşık olan bu asker kapağı Amerika’ya atabilmesi için büyük, belki de tek fırsattır onun için. Bu fırsatı gerçeğe dönüştürebilmesi için evlenmesi, bunun için de kadın olması gerekmektedir. Annesi Hedwig oğluna kendi pasaportunu verir; bundan böyle adı Hadwig’tir artık. Cinsiyetini değiştirmek için yeteneksiz bir doktorun eline düşer, ameliyat başarısız olur, vajina yerine bacaklarının arasında bir inçlik bir et parçası, bir öbek oluşur.

Amerika’da, asker eşi Hadwig’i başka bir erkek için terk eder. O gün Berlin Duvarı’nın yıkıldığını öğrenir. Bir yıl daha beklese belki ameliyat olmasına hiç gerek kalmayacaktı. Amu bu onu umutsuzluğa sürüklemez, radikal bir karar alır, biraz makyaj yapar, raftan peruğunu alıp başına takar ve ruhunun en özgür haliyle tutkusu olan müziğe geri döner.

Hadwig, bacakları arasındaki tümseği hep hatırlatacak olan Angry İnch (Bir İnçlik Öbek’i çağrıştıran) Angry İnch adlı orkestrasını kurar. Şehir şehir dolaşan bir glam rock şarkıcısıdır artık. Utangaç ve dindar Tommy’yle karşılaşır, ona aşık olur: ona aşkı ve şarkı söylemeyi öğretir, bestelerini verir. Tommy bu bestelerle şöhret basamaklarını tırmanırken Edwig’i terk eder, dünya turnesine çıkar. Edwig’de turneler düzenleyip onu adım adım takip ederken yolu İstanbul’a düşer….

Rolling Stone dergisinin “gelmiş geçmiş en iyi rock müzikali” ilan ettiği dört Tonny ödüllü, John Cameron Mitchell’in yazdığı, müzikleri Stephen Trask imzasını taşıyan Hadwig ve Angry İnch’i Yılmaz Sütçü çok başarılı bir uyarlamayla dilimize kazandırmış: Müzikali adeta Türkiye için yeniden yazmış. Oyunun tümüyle bütünleşen, hiç aykırı kaçmayan, ülkemizin gerçeklerini vurgulayan espriler eklemiş. Prozodiyi hiç kaybetmeden Türkçe’leştirdiği şarkılar Hadwig’in kaderini ve dünya görüşünü yansıtmakta.

images

Tanju Babacan’ın kostüm tasarımı ve Cemal Yiğit Sütçü’nün dekorları, geri planda yansıtılan çizimler metni yorumlamayı kolaylaştıran, metni zenginleştiren başarılı çalışmalar.

“Hadwig” rolü oynanması da, yorumlanması da çok zor bir rol. Sahnede aslında büyük bir dram yaşanıyor ve bu dram seyirciye çok olağanmış gibi, çok sıradanmış gibi, üstelik de güldürü olarak yansıtılıyor. Üstelik de sahnede canlandırılan bir transseksüel. Ülkemizde hâlâ büyük bir kesimin bir “insan” olarak görmeyi başaramadığı, insanların sahip olduğu birçok haktan yoksun, ezilen, aşağılanan, insanca yaşamı bile elinden alınmış bir transseksüel. Sahnede bir transseksüeli oynayacaksın, onu seyirciye kabul ettireceksin, onunla empati kurmasını sağlayacaksın ve seyirciyle diyaloğa gireceksin… Çok zor bir iş. Yılmaz Sütçü tüm bu zorlukların üstesinden geliyor. Sahneye adımını attığı anda seyirciyi avucunun içine alıyor, onunla hiç kopmayan sımsıcak bir diyalog kuruyor. Bir yıldız gibi parlıyor sahnede; içtenliği, enerjisi, hırçınlığıyla seyirciyle bütünleşiyor. Sanatçının doğaçlama yeteneği her an belli oluyor. Bu yeteneğini zekâsı ve kültürüyle birleştirmiş. Tanrı vergisi bir sahne sıcaklığı var Yılmaz Sütçü’nün. Oyunculuğuyla ve sesiyle ülkemizde eksikliği her zaman hissedilen bir müzikal yıldızı. Başarılı bir müzikal oyuncusu olduğu kadar kusursuz bir kabare yıldızı.Rolünü canlandırırken aldığı keyif seyirciye de geçiyor. Ben sahnede izlemeye doyamadım, seyircinin de aynı duygular içinde olduğundan eminim.

Yitzhak karakterine can veren Ayşe Günyüz sahnede biraz sönük kalıyor; ama son sahnede sesiyle seyirciyi büyülüyor ve akıllarda bu başarısı kalıyor.

Hedwig ve Angry İnch çuvaldızı iğne gibi batıran oyunlardan. Konusuyla, dekoruyla, kostümüyle, müziğiyle, uyarlamasıyla özellikle de Yılmaz Sütçü’nün muhteşem performansıyla bu yılın en önemli, görülmesi gereken oyunlarından biri, belki de en önemlilerinden. Kaçırmayın derim.

 

Yaşar İlksavaş’ın önerdiği oyunlar

     O/ Hakkâride Bir Mevsim                       Sarı Sandalye

İvan İvanoviç Var mıydı, Yok muydu     Tiyatro Adam

Akciğer                                                   Tiyatro İn

www.dirensanat.com

PAYLAŞIM
Önceki İçerikTiyatro Kare’nin ‘Ahududu’su Sahnelerde
Sonraki İçerikMorgue Sokağı Cinayeti
YAZAR VE ÇEVİRMEN 1949 yılında İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi, Galatasaray İktisadî ve Ticarî Bilimler Akademisi'ni bitirdi. İşletme İktisadı Enstitüsü'nde master yaptı. Kom Tekstil ve Konfeksiyon Fabrikaları A.Ş.'de 29 yıl idarî ve malî işler müdürlüğü ve genel müdür muavinliği yaparak üst düzey görevlerde çalıştı ve aynı fabrikadan emekli oldu. Yaşamının uzunca bir döneminde İhsaniye Altsokak'ta, ailesiyle oturdu. Üniversite yıllarında tiyatro ve kitap eleştirileriyle denemeler yazmaya başladı. Sonra yalnızca tiyatro eleştirileri yazmayı sürdürdü. Yine üniversite yıllarında başladığı çevirmenliği de hiç bırakmadı ve 2000 yılında emekli olduktan sonra çeviriye ağırlık verdi. Yeni Gazete, Hürriyet, Dünya, Hürgün, Yeni Ortam, Gazette 13, Son Saat gazetelerinde tiyatro ve kitap eleştirileri, Cumhuriyet gazetesinde derleme ve derleme çevirileri yayınlandı. Hürriyet Gösteri, Tempo, Papirüs, Yeni Dergi, Yeni Ufuklar, Oluşum, Yeni İş Dünyası, Çağdaş Sanat, Aylık, Best, Downtown dergilerinde 1970'den bu yana tiyatro eleştirileri ve diğer yazıları yayınlandı. De Yayınevi, Can Yayınları, Gelişim Yayınları, Bilgi Kitabevi, Kelebek yayınları, Altın Kitaplar, Doğan Kitap, Everest ve Oğlak yayınlarında elliye yakın çevirisi çıktı.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.