Warning: Illegal string offset 'limit' in /home/admin/web/dirensanat.com/public_html/wp-content/themes/Newspaper/includes/shortcodes/td_block_big_grid_1.php on line 20

Efsane metal grubu Megadeth, 15. albümü ‘Dystopia’ ile yeniden karşımızda. Bir önceki albümleri ‘Super Collider’ın yoğun eleştirilere tabi tutulmasından sonra işler turne programlarında da istedikleri gibi gitmemiş bir dizi sıkıntı yaşamışlardı. Gitarist Chris Broderick ve davulcu Shawn Drover’ın 2014 yılında gruptan ayrılması da tuz biber ekmişti.

UMUT SEFA YILDIZ
UMUT SEFA YILDIZ

Tüm bunlara rağmen grubun temel taşı ve her şeyi  Dave Mustaine kara bulutları dağıtmak için epey çabalamış ve  davulda Chris Adler’i ve gitarist Kiko Loureiro’yu transfer ederek “yıkılmadım ayaktayım” mesajı vermişti. Mustaine, yeni ekibiyle derhal çalışmalara başlayıp 2016’ya yepyeni bir albümle girmeyi başardı. Tabi 2014 yılında yaşanan aksaklıklardan dolayı fazla konser verememeleri de kayıtların daha hızlı tamamlanmasında etkili olmuştur şüphesiz.

Her ne kadar metal müziğe biraz mesafeli olsam da şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki albüm son derece başarılı. Grubun hayranlarını hiç katmıyorum bile, zira onlar epeydir bu kalitede bir Megadeth albümü dinlememişlerdi. Bunu albümün Bilboard 200 listesine üçüncü sıradan girmesi de kanıtlıyor zaten. Zira grubun ortalığı kasıp kavurduğu 90’lı yıllarda bu listede ‘Countdown to Extinction’ albümüyle ikinci sıraya çıkabildiğini de düşünürsek 2016 yılında bu derece oldukça iyi sayılır. 

1345159255667.cached

Albümün şarkılarına gelecek olursak; ‘The Threat is Real’, ‘Fatal Illusion’, ‘Dystopia’, ‘Poisonous Shadows’ öne çıkan şarkılar. İki cover şarkı dışında tüm şarkılarda Dave Mustaine’in imzası var. Mustaine, Chris Rakestraw ile birlikte albümün yapımcılığını da üstlenmiş. İlk şarkı olan ‘The Threat is Real’ oryantal bir girişle başlıyor. Yalnız girişte değil şarkının tümünde bu doğu tınıları devam ediyor. (Hatta ben sanki Pentagram gibi yerli metal gruplardan birini dinliyorum hissine kapıldım.) Ancak şarkının içine girdikçe bu ezgilerin pek de olumlu bir hava yaratmak için seçilmediği ortaya çıkıyor. Çünkü şarkının adında geçen tehdit (threat) ile doğu kültürünün kastedildiğini çok geçmeden anlıyoruz. Bu meseleye biraz ara verip daha müzikal yoldan devam edelim: Doğu tınıları barındıran ‘Poisonous Shadows’ da inanılmaz bir şarkı. Harika gitar rifflerine sahip bu şarkıyı albümün tek enstrumental şarkısı ‘Conquer or Die’ (Fethet ya da Öl)’ tamamlıyor. Öncekinin finalindeki piyano azalarak yerini bu şarkıdaki muhteşem klasik gitarlı açılışa bırakıyor. Daha sonra yine elektro gitar ana enstrüman olarak bayrağı devralıyor. Zaten elektro gitarın sınırlarını zorlayan birçok parça var bu albümde. Sonuçta kötü diyebileceğim bir şarkı yok. Müzikte deneyimle gelen ustalığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtlıyor Megadeth. Şapka çıkarmaktan başka yapacak bir şey yok. 

megadethdystopiacover

Şimdi tekrar gelelim şarkı sözlerine. Bir kere solist Mustaine’in tutuculuğu, cumhuriyetçiliği, Obama karşıtlığı biliniyordu. Ancak son albümde bu artık zirve yapmış. Tam da Amerikan seçimlerinin yapılacağı dönemde ve adayların kışkırtıcı beyanatlarının ekseninine oturan bir duruş sergiliyor Mustaine. Yabancı karşıtlığı, Amerikan değerleri vs. kendini şarkılarda epey hissettiriyor. Zaten albüme adını da veren ‘Dystopia’ şarkısı isminden de anlaşılacağı üzere dünyayı nasıl bir geleceğin beklediğine dair karamsar söylemler içeriyor. Bunun tavan yaptığı şarkı ‘Post American World’… Yani ‘Amerikan sonrası dünya nasıl olacak?’ sorusunu ortaya atarken bir yandan da -sözüm ona- büyük tehlikeye işaret ediyor. “Neden Amerikan sistemine karşı çıkanlara boyun eğiyoruz?” diyor. Yani apaçık bir şekilde yabancı düşmanlığını tetikleyecek dizeler bunlar. Daha da fazlası müzikal olarak vasat bir şarkı olan ‘Death From Within’, Truva savaşı üzerinden yine aynı “içerideki düşman” imgelemine gönderme yapıyor. Bu tarz imgelemeler bir cover şarkı olan ‘Foreign Policy’de devam ediyor. Bence bu şarkının seçilme nedeni de müzikal özelliği değil, tamamen albümün politik duruşunu destekler nitelikte olması.

Sonuç olarak albüm grubun müzikal açıdan en iyi albümlerinden birisi. Türe mesafeli olanlara dahi tavsiye edebileceğim tarzda. Ancak diyebileceğim tek olumsuz şey şu: Keşke bu kadar “kolaycı” politik olmasaydı. 

 

Umut Sefa Yıldız

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.